Connect with us

KOMİK

Arkadaşlarıyla Age Of Empires Oynamaya Giden Gencin Komik Hikayesi 

5-6 arkadaşım sürekli buluşup Age of Empire oynuyorlardı. Yıl 2005. İnternetin bağlanması hâlâ “tııırrr… biiip biiip…” sesleriyle başlıyor. Mahalledeki en popüler aktivite ise futbol oynamak değil; Age of Empires II oynamak! Ama tabii herkesin evinde bilgisayar yok. O yüzden olayın merkezi: internet kafe.

age of empires

Hikâyemizin kahramanı Barış, 14 yaşında, gözlüklü, kafasında sürekli strateji planları dönen bir çocuk. Her akşam okula çalışıyor gibi yapıp, aslında gece boyunca “şövalye mi bassam, yoksa okçu spam mi yapsam?” diye düşünenlerden.


🎯 Plan Hazırlanıyor

Bir Cuma akşamı, Barış ve arkadaşları (Emre, Burak ve Tolga), mahalledeki efsanevi “PixelNet Kafe” için sözleşirler. Plan net:
📌 5’te kafede buluşulacak,
📌 4’e 4 LAN açılacak,
📌 Tolga yine herkesin üzerine saldırtılacak,
📌 Sonra kimse kazanamayacak ama herkes çok eğlenecek!


🛑 Annenin Son Sözleri

Barış tam evden çıkacakken annesi seslenir:

Advertisement
Reklam Advertisement

— “Yemek yemeden nereye gidiyorsun?”
— “Anne karnım tok!”
— “Kuru kuru gitme bak. Al şu poğaçayı.”

Barış istemese de poğaçayı cebe atar. (Bu bilgi ileride önemli olacak.)


🖥️ Kafeye Varış ve Kaos

PixelNet’e varılır. Barış kendine en köşedeki bilgisayarı kapar (çünkü kablo çekiştirip yer kapmayan taktiksel çocuklardan). Ama o da ne?

LAN kurulmamış!

Advertisement
Reklam Advertisement

Burak heyecanla bağırır:

— “Barış! TCP/IP ayarlarını aç, ben gateway vereceğim!”

Tolga:

— “IP’ye 192.168.0.100 yaz, ama subnet mask’ı sakın elleme!”

Barış:

Advertisement
Reklam Advertisement

— “Ya arkadaşlar, ben tarih seviyorum diye bu oyunu oynuyorum. Router mı, modem mi, ben kimim ya?”

20 dakika ayarlarla boğuşulur. Oyuna girilir, ama tabii ki Tolga “random civilization” diyerek Pers çıkmıştır ve 5 dakikada fil basmaya başlamıştır.


🏗️ Başladık! (Ama Kafede Sessizlik Yok)

Barış medrese kurarken, arka bilgisayarda başka bir çocuk Counter Strike oynuyordur:

— “LAN B KOŞSANA!! B DEDİM YA!!”

Diğer yanda biri GTA oynar:

Advertisement
Reklam Advertisement

— “Abi uçan araba hilesini yazamadım: ‘ROCKETCAR’ mıydı?!”

Barış ise sessizce köylü basar. Fakat bir süre sonra acıkır. İşte annesinin verdiği o poğaça!

Poğaçayı çıkarır, bir ısırık alır… ve o an mouse takılır.

Ekranda köylü, altın yerine kendi evini baltalamaya başlar. Burak bağırır:

Advertisement
Reklam Advertisement

— “Barış abi napıyon yaaa? Kendi binana saldırı nedir?!”


⚔️ Savaş Başlar

Herkes artık kale çağındadır. Barış hâlâ kaleye geçememiştir çünkü Tolga ona sürekli “ticaret yapalım” diyerek market kurdurup yol tıkamıştır.

Bir anda her yerden “Wololo!” sesleri yükselir. Tolga’nın rahipleri, Barış’ın şövalyelerini ikna etmiştir.
Barış gözyaşları içinde:

— “Ben besledim o askeri! Ben!”

Derken Emre “Türkler geldi!” diyerek toplarını Barış’ın kapısına dayar.

Advertisement
Reklam Advertisement

— “Ben niye hep ilk ölenim ya?!”


😅 Oyunun Sonu: Gerçek Hayata Dönüş

Kafede süre biter. Oyunun sonucu mu? Kimse hatırlamaz. Ama olanlar:

  • Tolga yine herkesi kandırmıştır.
  • Emre son anda elektrik kesintisi yaşamıştır.
  • Barış, hala karakol binasını çiftlik sanmaktadır.
  • Poğaça? Klavyeye düşmüştür, “H” tuşu artık çalışmaz.

Barış eve dönerken annesi sorar:

— “Ne oynadınız bakayım?”
— “Tarih çalıştık anne… Selçuklular biraz hızlı geldi.”


🎮 Son Söz

Bu hikâye sadece Age of Empires oynamaya giden bir gencin değil, bir neslin hikâyesidir.
Strateji yaparken karambole dalanlar, “çok yaşa rahip” diyenler, LAN kablosunu kapıp 2 km yürüyenler bilir bu duyguyu.

Ve hepimiz biliyoruz:
“Age of Empires, sadece oyun değil, çocukluğun kurduğu imparatorluktu.”

Advertisement
Reklam Advertisement


The Geyik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Advertisement Reklam Advertisement
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bunları da sevebilirsin