LİSTELER
The Sims Oyununun Psikolojik Bozukluklara Yol Açabileceğinin 13 Kanıtı
The Sims…
Masum bir “yaşam simülasyonu” gibi görünür ama içindeki karanlık tarafı kimse konuşmaz.
Bir süre sonra oyunu oynamıyorsun — oyun seni oynuyor.
Ve işte elimizdeki kanıtlar: Sims oynarken aslında hafif bir psikolojik bozulma yaşıyor olabiliriz. 😅

1. Tuvalete gitmeyi unutunca panik atak geçiriyoruz.
Evet, karakterin çişi geldiğinde stres katsayımız gerçek hayattaki kadar artıyor.
Çünkü o yapmazsa, “biz” başarısız olduk. Gerçeklik çizgisi: silindi. 🚽💥
2. Ev yaparken iç dekoratör kimliğimiz ortaya çıkıyor — ve durdurulamıyor.
12 saat boyunca “koltuk buraya mı, yoksa 1 kare sağa mı?” diye düşünmek…
OCD (takıntı bozukluğu) simülasyonu gibi. 🛋️😵💫
3. Karakteri işe yollayıp kendimiz pijamayla kalıyoruz.
Onlar kariyer yaparken biz hâlâ kahve içiyoruz.
Pasif-agresif depresyonun dijital versiyonu. ☕😶
4. Sim’lerimizi havuza atıp merdiveni kaldırdığımız o an…
“Sadece deneysel bir gözlemdi hocam.”
Evet, psikopatlık semptomu küçük dozda başlamış olabilir. 🏊♂️🚫
5. Yeni karakter açıp, eskiyi yok saymak.
Bir anda “bu Sim beni yordu” deyip silmek…
Duygusal bağ kuramama sendromuna hoş geldiniz. ❤️💔
6. Her şeyi kontrol etme isteği.
Sim kendi kendine yemek yapınca bile “dur bakalım, yanlış yapacak” diye müdahale etmek…
Mikro yönetim hastalığına dijital davetiye. 🕹️😬
7. “Free Will” seçeneğini kapatmak.
Çünkü özgürlük fazla karışık bir kavram.
Tanrıcılık oynarken diktatörlüğe kayanlar, biz sizi görüyoruz. 👁️🗨️
8. Ev inşa etmek oyundan daha zevkli hale geliyor.
“Oynamak mı? Yoo, sadece mutfak tasarlıyorum.”
Bu noktada oyun, bir yaşam tarzı simülasyonundan çok “kaçış terapisi”ne dönüşüyor. 🏡💭
9. Sim’in sevgilisini aldatıp sonucu izlemek.
“Toplum deneyiydi.”
Ama içten içe biraz da dramı seviyoruz, kabul et. 💔🔥
10. Gerçek hayatta da kafamızda yeşil elmas dönüyor gibi hissediyoruz.
O ikonik “Plumbob” artık bizimle.
Gözümüzün üstünde bir statü çubuğu varmış gibi dolaşıyoruz. 🟢😵
11. Her şeye “motherlode” yazmak istiyoruz.
Para yetmeyince ilk aklımıza gelen çözüm: “motherlode.”
Finansal problemleri büyü-tehlikeli şekilde basitleştirme refleksi. 💸😂
12. Bir Sim’in ölümü bizi garip biçimde etkilemiyor.
Çünkü “yenisini açarız.”
Empati seviyesi: patch güncellemesiyle gelecek. ⚰️😬
13. Gerçek hayat görevlerinden kaçarak sanal görevlerle motive oluyoruz.
Gerçek hayatta bulaşıkları yıkamıyoruz ama Sim’in evini her sabah temizliyoruz.
Bu bir paradoks değil, bu bir yaşam biçimi. 🍽️🧽
🎬 Sonuç:
The Sims sadece bir oyun değil; modern dünyanın minyatür terapisi.
Ama dikkat: fazla oynarsan “Sim” olmaya başlıyorsun.
Bir bakmışsın, duygularının üstünde yeşil bir elmas yanıyor ve biri senin hayatını yönetiyor… 👀
The Geyik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.

You must be logged in to post a comment Login