Sıcak hava ve yüksek nem, bıkkınlık, tahammülsüzlük, öfkelenme ve genel bir isteksizlik haliyle birlikte konsantrasyonda azalma, sıvı ve mineral kaybına yol açıyor. Özellikle tedavilerinde lityum kullanan bipolar hastalarının mutlaka 2,5 ya da 3 litre su tüketmeleri tavsiye ediliyor. Uzmanlar sıvı tüketiminin yanı sıra uyku düzenine de dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Yüksek sıcaklıkların bireyler üzerinde stres oluşturduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, “Sıcaklıklar kişilerin psikolojisi üzerinde önemli değişimlere neden oluyor. Dışarıya çıktığımız zaman hepimiz sıkılıyoruz, daralıyoruz ve bunalıyoruz. Bu durum stresin artmasına ve stres hormonlarımızın artış göstermesine neden olur. Yani kortizonun (böbreküstübezi kabuğunun salgıladığı hormonlardan biri) stresin artması adrenalin artmasının anlamına geliyor. Bu da bir yönüyle öfkenin artmasına neden olurken, bu hormonların artmasının sonucunda adrenalin de artış gösteriyor” diye konuştu.
Sıcaklıkların neden olduğu sıvı ve mineral kaybının hareketlerde bir yavaşlamayı getirdiğini ifade eden Dr. Mahir Yeşildal, bu durumun ise dikkatte azalma, bıkkınlık hali, genel bir isteksizlik haline yol açtığına dikkat çekti.
Nem uyku kalitesini düşürüyor
Mevsimlerin bireylerin ruh sağlığı üzerinde farklı etkiler oluşturduğuna, kış ve yaz mevsiminin insan psikolojisi üzerinde farklı depresyonların yaşanmasına neden olduğunu belirten Dr. Yeşildal, şunları söyledi:
“Yüksek sıcaklık ve nem nedeniyle yaz mevsimi kişilerde olumsuz duyguların daha yoğun yaşandığı bir dönem oluyor. Aşırı sıcaklar ve nem artışı kalitesiz veya düzensiz uykuya da beraberinde getirebiliyor. Nem özellikle geceleri yükselen bir değerdir ve bu değerin artışıyla beraber üst üste düzensiz uykular yaşanıyor, bu durum uykunun kalitesini de düşürüyor. Buradaki temel problem nemden ziyade, nemin neden olduğu uykusuzluk halidir. Geceyi uykusuz geçiren, yarım saatte bir ter içinde kalan ve uyku döngülerini tamamlayamayan kişilerde uykusuzluğa bağlı olarak gün içerisinde problemler ortaya çıkabiliyor. Bir insan uykusuz kalırsa, öfkeli olur, sinirli olur, gergin olur ve işine yoğunlaşamaz.”
Lityum kullanan hastalar su tüketimine dikkat etmeli
Yaz sıcaklıklarında özellikle sıvı alımına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Dr. Mahir Yeşildal, su ile beraber mümkünse mineralli sıvıların da tüketilmesi gerektiğini söyledi. Tek başına içilen suların yazın terlemeyle kaybedilen mineralleri yerine koymaya çok yeterli olmadığını hatırlatan Psikiyatri Uzmanı Dr. Mahir Yeşildal, “Bu yüzden gün içinde birkaç bardak su içmenin yanı sıra soda gibi mineralli su içmekte fayda var. Özellikle bipolar hastalarının ya da kronik depresyonu olan hastaların tedavileri için kullanılan lityum, böbrekten emilen ve atılan bir ilaç ve bir maddedir. Gün içerisinde lityum kullanan hastaların, mutlaka 2,5 ya da 3 litre su kullanmaları gerekiyor. Ancak yaz mevsimiyle birlikte vücudumuzdaki sıvı kayıpları daha fazla olur. Bu kayıplar terleme ve idrar yoluyla olur. Ama terlemeyle de çok büyük oranda sıvı kaybı söz konusu olabiliyor. Örneğin Ramazan ayında lityum kullanan hastaların alacağı sıvı miktarı azalacağı için oruç tutmamaları gerekiyor. Özellikle yaz aylarında ve sıcak havalarda lityum kullanan hastaların tükettikleri sıvı miktarını artırmaları gerekiyor. Lityum güvenlik aralığı dar bir ilaçtır ve bu aralık 0.80 ve 1. 2 arada bulunması gereken bir ilaç. Ama çok basit bir su içmeme eylemi lityumun üst sınırı olan 1.2’nin üzerine çıkmasına neden oluyor. Bu ellerdeki titremeyi, sersemlemeyi artıran bir şey. Yani ilacın etkilerini daha sık görülmesine neden olmakta” diye konuştu.
Sıvı tüketimi ve uyku düzenine dikkat!
Bu aralığın belli bir değerin üzerine çıkması halinde böbrek üzerinde çok olumsuz yan tesirleri ortaya çıkartabileceğini söyleyen Dr. Mahir Yeşildal, özellikle bu hastaların yaz aylarında mutlaka su ve minerali sıvı tüketmeleri gerektiğini vurguladı.
Yazın en sıcak günlerinin yaşandığı bugünlerde sabah ve akşam ılık bir duş alınmasını öneren Dr. Mahir Yeşildal, şu tavsiyelerde bulundu:
“Psikiyatrik rahatsızlığı olan kişiler sıcak havalarda tansiyon düşüklüğüne, sıvı kaybına bağlı ve strese bağlı bir çarpıntı yaşayabiliyorlar. Çarpıntı demek psikiyatrik hastalıklarda direk anksiyete demektir. Yani panik atağı olan ya da anksiyete bozukluğu olan hastalarımızın, bu nedenle ilaç kullanan hastalarımızın diğer insanlara göre daha önceki bulunduğumuz tavsiyelere daha fazla riayet etmesi gerekiyor. Çünkü bu hastalarımız zaten bedenlerindeki en küçük bir değişikliğe çok ziyadesiyle duyarlı oldukları için yaz sezonunda bu kişilerde çarpıntı, nefes darlığından dolayı sağlıklı nefes alamama ve panik ataklarının tetiklenebileceğini bilmeleri gerekiyor. Bunu engellemenin en önemli yolu da sıvı alımına ve uyku düzenlerine, dikkat etmeleri gerekiyor.”