Minik kuzucukların genelde, kedilerin yataklarını çalma ve evin etrafında koşturma gibi yaramazlıklar peşinde olduğu bilinen bir durumdur. Fakat Elma adındaki tatlı mı tatlı kuzumuz çok iyi huylu bir kuzudur ve çocuk oyuncağı ile kolaylıkla karıştırılabilir bir sevimlilikte kendisi 🙂
Elma’nın kurtarılma hikayesi fazlasıyla karşılaşılan bir durum. Bir çift, Victoria -Avusturya- ilçe yolunda giderlerken, yolun kenarında küçük bir kuzu farkediyor.
Bebek tek başına ve etrafta ne bir kuzu ne bir koyun ne de bir çiftik bulunmakta. Adam ve kadın bu kadar minik bir kuzunun yolun kenarına nasıl geldiğini anlayamıyorlar.
Kuzuyu kaldırdıklarında, Elma’nın hala amniyotik sıvı ile kaplı ve göbek kordonunun hala yerinde olduğunu görünce inanılmaz şaşırıyorlar. O da ne! Kuzucuk sadece birkaç saat önce doğmuş.
Elma’yı hemen veterinere götürüyorlar. Veterinerin çabalarına rağmen, Elma’nın sağlığı aynı durumunu korumaktaydı. Ölümcül sonuçları olan virüslerle karşı karşıya oldukları apaçık ortadaydı.
Sığınağından Pam Ahern’in dediğine göre, kolostrum bir kuzunun bağışıklık sistemini oluşturmasında esasmış. Doğumda kuzu hiçbir antikor taşımazmış çünkü koyunun kan dolaşımındaki antikorlar plasentaya geçmezmiş ve gerçekten gerekli bir sıvıymış.10 gün sonra, kuzular kendi bağışıklıklarını oluşturmaya başlarmış.
Elma’nın asıl problemi, annesinden ilk saat içinde kolostrum alamamasıymış. Elma’yı bulan çift tabi ki ondan vazgeçmeyi reddetmiş. Ahern’i aramışlar ve Edgar’ın Görevindeki bir gruptan yardım istemişler. Ahern yardım edebileceğini ama Elma’nın kurtulma şansının az olduğundan endişe ettiğini söylemiş. Ahern, Elma’nın annesinin kolostromundan hiçbir şekilde alamamış olduğunu duyduklarında mahvolur ama Elma’nın hayatını kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklarına dair söz verir.
Ahern ve Edgar’ın Görevi personeli, Elma’nın bağışıklık sistemini güçlendirmeyi denemek için ona antibiyotik iğneler vermişler. “Onun küçük çığlıkları kalbimizi parçaladı ama bunun onun tek şansı olduğunu biliyorduk” diyor Ahern.
Ve işe yaramış! Elma hastalığının kötü kısmını atlatmış ve bağışıklık sistemi oluşturmaya başlamış. “İlerleyen günlerde, hasta minik kuzucuk bir anda kayboldu ve yerini bizi annesi gibi gören, hayat dolu küçük Elma aldı.” diyor Ahern.
Ahern’e göre Elma insanlara bayılıyormuş ve sürekli onlara eşlik ediyormuş, tabii kendisi üzerinden atlaması kolay bir kuzucuk :). Aynı zamanda temiz olduğunda ahırda vakit geçirmeye bayılıyormuş.
Elma eskiye göre daha iyi olabilir ama Ahern hala ona göz kulak oluyor. Dediğine göre Elma hep Ahern’in yatağının yanında uyuyormuş bu da onu kontrol etmesini kolaylaştırıyormuş. Diğer kuzuların gürültücü olmasına karşın, bizim minik Ema fare kadar sessizmiş. Kim böyle bir kuzu istemez ki 🙂
Ahern, Elma vücut ısısını korusun diye ona minik ceketler ve kazaklar giydiriyormuş. Kıyafetler Elma’yı sıcacık tutuyor ama aynı zamanda çok ama çok sevimli duruyor! 🙂
Sanırım kedi bile onun bu sevimliliğini kaldıramamış 😀
Tam bir biblo!
Hayata tutunduğun için teşekkür ederiz Elma! Sayende bu tatlığınla suratımızda minik de olsa bir tebessüm kaldı 🙂
