Gelişen teknoloji ile birlikte yapay zekanın gündelik hayatımızdaki rolü gitgide artıyor. Yapay zekanın son birkaç yıldır rol aldığı yeni alan ise hukuk alanı.
Stanford Üniversitesi’nin 19 yaşındaki öğrencisi Joshua Browder tarafından 2 yıl önce park cezalarına itiraz edebilen bir yazılım geliştirilmişti. Bu yazılım yaklaşık 160.000 park cezasının iptal edilmesini sağlayarak %64 oranında başarı sağlamıştı. Browder yeni yazılımı ile artık Amerika, Kanada ve İngiltere’deki sığınmacılara yardım ediyor. Chatbot adını verdiği yazılım size sorular sorarak mektup ve diğer yasal belgeleri bir araya getiriyor. Chatbot doğum izni talepleri, ev sahibi tartışmaları, sigorta talepleri ve taciz gibi konularda dilekçe yazmanıza veya form doldurmanıza yardımcı oluyor. Böylelikle avukat ile görüşmeye gerek kalmadan, gerekli dilekçeler ve formlar internet üzerinden ayarlanabiliyor.
IBM’in bilişsel bilgisayarı Watson üzerine kurulmuş olan dünyanın ilk yapay zeki avukatı: Ross, öncelikle hukuk bürolarının icra iflas departmanında çalışan avukatlara yardımcı olması amacıyla tasarlandı. Ross’un en önemli özelliklerinden birisi kendisine güncel kanunların öğretilmiş olması. Bu özellik sayesinde avukatların binlerce sayfayı okumak yerine ihtiyaç duydukları bilgiyi Ross’tan öğrenmeleri mümkün. Fakat yapay zekalı avukatın şaşırtıcı ve düşündürücü olan özelliği tarama dışında aynı zamanda yaratıcı cevaplar da sağlayabiliyor olmaları.
Eğer bir yapay zekalı avukat hukuki bir sorun karşısında yaratıcı cevaplar sunabiliyorsa, bu durum ilerde bir insan avukatın işini yapabileceği anlamına gelmekte midir? Sanırım bunu bize yalnızca zaman gösterebilir.