Ölmek için doğru zaman mı olur diye düşünebilirsiniz. Öldükten sonra çok önemi yok diye, ama gel gör ki işin aslı öyle değil sayın okur. İnsan mezarlıkta da huzur bulmak istiyor. Fena mı şimdi iki insan gelip su döküyor bir şey yapıyor ama Viktorya Dönemi İngiltere‘sinde ölünce bile huzur yokmuş.
1- Mezar yeri bulmak zor olduğundan mezarlıklarda 20’ye kadar vücut bazen üst üste konuluyordu. 60-70 bin ceset ufak mezarlıklara gömülüyordu ya da sığıştırılıyordu.
2- O zamanlar zombi hikayelerine inananların sayısı çok olduğundan ölüleri yüzüstü gömüp, mezarın çevresini de demir parmaklıklarla kapatıyorlardı.
3- Mezar yeri açmak için cesetleri çalan mezarcılar ve fakirlere odun olarak satmak için tabutları çalanlar da bu dönemin acı bir gerçeğiydi.
4- Mezarlıklar şehirde yaşayan halkın burun direklerini kıracak kadar kötü kokuyordu. Bu yüzden gelen geçen ölünüze dirinize sövebilirdi.
5- Mezar avcıları kemiklerle bowlinge benzeyen Skittles isimli bir oyun oynuyormuş.
6- Kiliselerde tutulan cenaze kokularından dolayı dua etmek için buralara gelenler mendille dua etmek zorunda kalıyormuş.
7- Cenazelerde ağlamak bir meslekti, bu mesleği icra edenler konuşmamaları koşuluyla işe alınıyordu.