Ekşisözlük’te açılan “THY’nin vergilerimizle hosteslere 5000 tl vermesi” isimli başlığa SOAP isimli kullanıcının verdiği cevap herkesin okuması gereken cinsten. Hemen hemen her işin kendine göre zorlu yanları var ve hosteslik de oldukça zor bir meslek. Neden mi, buyrun okuyalım:
thy hostesinin bu basligi acan arkadas gibi arkadaslara dayanma suresinin ortalamasini merak edip soranlar icin ozelden yanitlayacagim.
proje uzerinde sabahlayan arkadasa bizzat soruyorum; kendisine cv’mi ozelden yolladim. bu ise baslamadan once en azindan bunu okuyunca “utanir mi ?” diye dusunurdum, simdi insanliga dair bu kadar bile umudum yok.
neyse su durumlarda ne yapardi, sorunu nasil cozerdi biraz dusunsun. olaylar bizzat benim yasadigim olaylardir.
1) mardin – istanbul seferi. servisteyken bir yolcu ayaga kalkiyor hemen ardindan yere dusuyor. solunum yok bilinc yok. amirimiz derhal olay yerine geliyor. ben trolleyimi arkaya cekip iclerinde elektro-sok cihazinin da bulundugu ekipmanlari alip hastanin yanina geliyorum. amir suni teneffus yaparken, oksijen maskesini hazirliyorum. elektro sok cihazini baglamak uzere baglamak uzere hazirlaniyoruz. hastanin gogsunu tras etmem gerekli, killar sok verildiginde sorun cikarabilir. ben jileti hazirlarken biri ayaga kalkiyor ve “benim visne suyum nerede serefsiz, neden herkes bunun basinda ?” diye yumruk atiyor. evet yumruk atiyor. gecelim.
2) chicago – istanbul seferi. tuvaletleri rutin olarak kontrol ederken bir tuvalette, tuvaletin icine atilmis ancak tuvaletin ic yuzeyine yapismis bir tampon buluyorum. ustune sifon cekilmis ancak ucaklardaki tuvalet sistemi farkli oldugundan, hava basinci tamponun icindeki kan vasitasiyla tamponu yuzeye yapistirmis. sicak su da doksem ne yaparsam yapayim cikmiyor. tuvaleti kapatiyorum, idari cagri aliyorum. yolcu tuvalet neden kapandi diye sikayet etmis. bak bu da guzel bir proje konusu olabilir tam ustunde sabahlamalik.
3) guanzhou – istanbul seferi. pist basinda kalkis icin hazirlaniyoruz. kaptanimiz motorlara guc verdiginde bir kirilma sesi duyuyoruz. motor pallerinden birinde bir ariza olmus, motor kullanilamaz halde. normal sartlarda ucak terminale cekilir, yolcular ve murettebat terminale alinir ama cin hukumeti bir kere cikis verdigi yolcuyu geri almiyor. 7,5 saat ucagin icinde 300 kusur yolcuyu sakinlestirmeye calisiyoruz. kufur kiyamet. biri kokpit kapisini acip kaptanlari dovmeye calisiyor. 32 yasinda askerligini guneydogu’da catisarak yapmis bir insanim ne o zaman ne de teyzem oldugunde bir kere bile aglamadim o gun hem cocuk gibi agladim hem de muhtemelen sacimdaki ilk beyazlar o gun cikti. caresizlik.
4) istanbul – kuveyt ucusu. londra’dan aktarmali gelen zengin kuveytli lise ogrencileriyle dolu ucak. kaptan ariyor cok siddetli bir “turbulans olacak kabinde herkes bagli olsun” diyor. kabine cikiyorum kendi emniyetim yok. cocuklara adeta yalvariyorum. baglanmiyorlar, icecek istiyorlar. lutfen diyorum lutfen baglanin derken siddetlo bir patlama sesiyle beraber yercekimsizligi hissediyorum. tutunuyor oldugum icin ayaklarim yerden kesilse de savrulmuyorum. arka koltuklardaki kiza hava yapmak icin dizleriyle koltugun ustunde durup koltugun ust kismina yaslanan cocuk kafasini basustu panele carpiyor kafasi aciliyor. kusmuklara basa basa arka galleye gidiyorum. zavalli ekip arkadasim kizcagiz havalanip 321’in sag tarafindaki katlamali kapidan iceri ucmus. biz ucuz atlatiyoruz ve valaaa ! ıdari cagri : yolcu neden baglanmadi ?
5) istanbul – washington dc. seferi. amerika’da gumruk kurallari cok sıkı. hele baskent’te. bu sebeple kilit ve muhur altinda tutulmayan her icki ekibin tumune kesilen 5.000 dolar ceza demek. b/c yolcularindan biri komiklik olsun diye iki sampanya sisesini saklandigi yerden alip sonra pisman olup kilitsiz bir yere koymus. kapida gumruk memurlari varken normalde yapmadigim son bir kontrolle siseleri buluyorum. din din idari cagri ama allahtan erken davrandigim icin toplam 10.000 dolar odeyip o aylik “yuksek” maasimizi birakmiyoruz.
6) istanbul-ankara seferi. ucakta kimi kabine uyeleri de var. kardan kalkamiyoruz. kar bu kar kar yani. kar yagisi. bakanlar bile olayi kabullenmisken bir yolcu ekonomi bolumunu bastan basa katedip “serefsiz orospu cocuklari” diye ustume kosuyor. bakanlarin korumalarindan biri adami paketliyor. o islerle ugrasirken mesaimiz doluyor. ucaktan inmemiz gerekir cunku o saatten sonra bir sey olursa degil sigortadan faydalanmak, biz tazminat oderiz sirkete. olursek ailemiz. ama su var ucaktan inersek yeni ekip gelecek, ucak koruge cekilecek, kalkis siramizi kaybedip yolculari yine saatlerce kabin icinde birakmis olacagiz. o halde eve gitmeye vicdanimiz el vermiyor, risk aliyoruz. ankara’ya indigimizde “orospu cocugu” demeyen bir tane yolcu olmuyor. kucuk cocuklar bile nefret dolu gozlerle bakiyor. bir yolcu koprunun ucak basi kapisindan aprona inip kaptanlara kufur ediyor.
7) istanbul – diyarbakir seferi. lokal bir sis hadisesi sebebiyle 7 saat rotar. yolcularin bazilari “kurt oldugumuz icin yapiyorsunuz di mi” diye ortami provake ediyor. yanitlari kabul etmiyorlar. linc edilmekten zor kurtuluyoruz.
8) medine – istanbul seferi. bir hac yolcusu kadin ekip arkadasima defalarca orospu diyor. evet surekli cay ver orospu su ver orospu bu yemek neden boyle orospu. orospu yani kahpe bile degil. kiz krize giriyor haftamiz berbat oluyor
9) istanbul – venedik ucusu. turk tur yolcusu, bilenler bunun anlamini bilirler. 1 saat 30 dakikalik ucusta istekler bitmiyor. bitmiyor derken ucakta artik yiyecek icecek kalmamis. sarap kalmadi efendim denince “o zaman sen bana bi cay yap” diyorlar. ulan gulecegim geldi, neyse. derken ucaga yildirim isabet ediyor 1 numarali motordan tuhaf tuhaf sesler geliyor. ucak sag salim iniyor. yolcular isyan ediyor. biri diyor ki “bu kaptanlari hep torpille aldiniz bi ucagi ucuramiyorlar allah belanizi versin” . “ulan allah gene mi belami versin ben ne yaptim” diyemiyorum. ucagin kaptanlarindan biri 16 senedir sirkette. oburu 6 sene. 6 senelik olan bile 13 sene ogretmen pilot olarak f-16 ucurmus. bu ucusta ilk kez olecegimi dusunmustum ucak govdesinde gezen elektrigi duyduktan sonra. o yolcunun “tecrubesiz” dedigi kaptanlarimiz guluyorlardi.
10) new york – istanbul seferi. bir turk kadin yolcu ve ekibi benim istirahat suremin bitime 3 dakika kala galley’e geliyorlar. buyrun diyorum. “beni zehirlediniz” diyor. “anlamadim ?” balik bozukmus. “e o baligi sizden baska 160 yolci daha yedi” diyemiyorum tabi. “ne yapabilirim sizin icin” diyorum. koltuguma kustum diyor. allah allah tuvalete mesafe 3 metreden az. neyse insanlik hali cani sagolsun. bir bakiyorum onundeki 4 koltugun arkasina kusmayi basarmis. ınanilmaz di mi ? kafanizda bosuna canlandirmaya calismayin. ben gormesem canlandiramazdim. su filmlerde falan gordugunuz biyolojik tehdit kiyafetini giyerek temizleyebilirim ancak. onun proseduru farklidir, ucak karantinaya alinir o kiyafet bir kere kutusundan cikinca. amir giyme diyor. durumu gosteriyorum o kiyafeti giymeden temizlemem mumkun degil. giyip kabine cikiyorum. temizlemeye basliyorum. o sirada uyanik olan 10 kadar yolcunun beni videoya aldigini goruyorum. black mirror sahnesi gibi. din din idari cagri. megerse kadin sirketten bedava bilet ve para talep etmis. tuvalet yerine bilerek oraya kusmus muhtemelen. cekenlerden birinin de oglu oldugunu animsiyorum.
11) ankara – malatya seferi. anadolu jet. yanyana oturan bir kadin ve erkegin sirasinda cay kahve servisi yapiyorum. kadin bardaga doldurdugum cayin miktarini begenmiyor. “tam doldur” diyor. turk zaten lutfen falan bekleyecek kadar tecrubesiz degilim. “efendim bu bir ucak bardagi tam doldurursam yanabilirsiniz en ufak bir sallantida” diyorum. ısrar ediyor diger yolcularin duyabilecegi sekilde “aaaa bi bardak cay da mi alamicaz” diyor. yolcular “versene lan kadina cay” diyorlar. ıyi peki diyorum bardagi tam dolduruyorum ve iste allah’in var olduguna ilk kez o kadar yaklasiyorum. kadin ben doldurup arkami dondukten sonra kaynar cayi yanindaki adamin bacaklarina dokuyor. adam buna “lan cocuk sana demedi mi” diye tokat atiyor. kadin yalandan bayiliyor. ucak indiginde polis geliyor. ıfade mifade derken eve geldigimde kendimi asmak istiyorum.
12) kazablanka – istanbul seferi. artik son yaklasmada bagliyken arkadan dumanlar yukseliyor. cigliklar ve saire. yangin diyorum. yangin degil bir hintli sarhos yolcu sigara yakmis iniste. baya oturdugu yerde. bir kadin panik atak krizine giriyor. zaten 12 saat ucmumsum mesaimin 15. saati. polis, ilkyardim, ifadeler, ifadeler. ıs icin evden ciktiktan 21 saat sonra evime donebiliyorum.
13) oslo – istanbul seferi. bir norvecli yolcu ben gazete dagitirken “hsjaksja” gibi bir sey diyor. anlamiyorum. uc kere daha “gsgahah” gibi bir sey diyor. yine anlamiyorum. sonra “sighktir” diye bagirarak, evet turkce kufrederek gazete arabasina vuruyor. kokpite gidip durumu anlatiyorum. mesul kaptan amerikali hemen atin ucaktan diyor. turk f/o ya cok kagit isi cikar sen hallet gozum diyor bana. mesul kaptani da ikna ediyor. 3 saat boyunca turkce kufretmeyi bilen norveclo tarafindan anam avradim sikile sikile geliyorum.
14) istanbul-banglades seferi. ortada inanilmaz kesif bir bok kokusu. baya agir ama. arastirmaya basliyorum cunku degil yolcu ben bile kusacagim. a a o da ne ? bebekli bir kadin 7 saat boyunca bebek bezini kirlendikce koltugunun altina atmis. kadin dil bilmedigi icin, ama dil yetersizligi bilet almasina engel olmamis, o bezleri tuvaletteki cop kutusuna atmamis. anlamiyor da yersek. yiyorum tek tek butun bezleri ellerimle toplayip cope atiyorum. sonra hastalaniyorum sebebini bulamiyorlar. eldiven kullanip ellerimi kaynar suyla yikasam da o gun bir sey kaptigima eminim. cocugun boku da bok gibi degildi zaten bambaska bir kivamdaydi. 1 ay suren bir ishalim oluyor. oll – ley.
evet bunlar ac karnina hatirlayip yazdiklarim.”neden tavuk bitti” “neden sozcu yok” “neden portakal suyu yok” gibi servisle ilgili kisimlari her ucusta yasadigim icin yazmadim. o guvenlik kurallarina uymadigin icin sivil havaciliktan yedigim cezalari, yatisini gece gunduz calismasini da yazmadim onlari yazsam roman olur zaten. benim kadar zenci ski gordun mu mesela ? ben senin porno kulliyatin kadar zenci skini kanli canli gormus olabilirim zira sahra altindaki vatandaslarda tuvalet kapisi kapamak gibi bir huy yok aman neyse ya kime ne anlatiyorum beni 3 senede sosyalistten kafatasi irkciliga evrilten bir baska tip daha iste.
simdi sen bunlari ve bunun gibi binlercesini, sirket ici baskiyi falan bir dusun tatlim.
ben de sana kiyamayim. proje uzerinde sabahliyorsun he mi sen ? kiyamam ben senin nazik parmaklarina magmur gozlerine. kiyamam sana ben kiyamam…
“e oyleyse neden bu isi yapiyorsun?” sorusuna da cevabim : allah senin belani versin soap allah senin belani versin. bu bilgiler isiginda soruyorum. thy hostesinin sirket icinde kalma suresi ortalama kac yildir ?
Kaynak: Ekşisözlük