Connect with us

SAĞLIK

Rapunzel Sendromu Nedir?

Bu sendrom aslında trikofaji ama adını Grimm kardeşlerin masalındaki uzun saçlı karakter olan Rapunzel‘den almış. Rapunzel Sendromu, kişinin saçlarını yeme alışkanlığı sonucu oluşan nadir ve ciddi bir bağırsak rahatsızlığına verilen isimdir.

Görsel: Disney

Modern tıbbın ilginç ve nadir rastlanan psikiyatrik-gastroenterolojik kesişimlerinden biri olan Rapunzel Sendromu, hem fiziksel hem de psikolojik boyutları olan dikkat çekici bir hastalıktır. Masal kahramanı Rapunzel’in uzun saçlarından ilham alınarak isimlendirilen bu durum, kişinin kendi saçlarını yutması ve bu saçların mide ve bağırsaklarda birikerek büyük bir kitle oluşturmasıyla karakterize edilir. Hem teşhis hem de tedavi süreci özel bir dikkat gerektiren bu sendrom, aynı zamanda daha büyük bir psikolojik sorunun habercisi olabilir.

Advertisement

Rapunzel Sendromunun Tanımı

Rapunzel sendromu, tıbbi olarak mide içinde oluşan saç kitlesine verilen ad olan trikobezoarun, mideyi aşarak ince bağırsağa kadar uzanmasıyla ortaya çıkar. Bu saç yumağı, mide içeriğini bloke edebilir, bağırsakları tıkayabilir ve hatta ölümcül komplikasyonlara neden olabilir. Vakalar genellikle çocukluk veya ergenlik dönemindeki kızlarda görülse de, nadiren erkeklerde ve yetişkinlerde de rastlanabilir.


Hangi Psikiyatrik Durumlarla İlişkilidir?

Rapunzel sendromunun temelinde genellikle iki önemli psikiyatrik bozukluk yatar:

Advertisement
  1. Trikotillomani: Kişinin kendi saçını çekme davranışını kontrol edememesiyle karakterizedir. Bu durum, strese veya kaygıya yanıt olarak gelişebilir.
  2. Trikofaji: Kişinin kopardığı saçları yeme alışkanlığıdır. Her trikotillomani vakasında trikofaji görülmese de, trikofaji varsa Rapunzel sendromu gelişme riski artar.

Bu davranışlar, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon ve kişilik bozuklukları gibi temel psikolojik rahatsızlıkların bir belirtisi olabilir.


Belirtiler Nelerdir?

Rapunzel sendromu sinsi seyreden bir rahatsızlık olabilir. İlk aşamalarda fark edilmesi güçtür, çünkü saç yutulması sessiz ve yavaş bir süreçtir. Ancak mide ve bağırsaklarda biriken saç miktarı arttıkça çeşitli semptomlar ortaya çıkar:

  • Karın ağrısı (genellikle üst karın bölgesinde)
  • Şişkinlik ve sindirim güçlüğü
  • Kusma ve bulantı
  • İştahsızlık ve buna bağlı kilo kaybı
  • Kabızlık ya da bağırsak tıkanıklığı
  • Kötü nefes kokusu (halitozis)
  • Demir eksikliği anemisi
  • Saçlarda belirgin incelme, saç koparma izleri

Vakaların çoğunda semptomlar hafif başlayıp zamanla şiddetlenir. Saç kitlesi büyüdükçe midenin işleyişi bozulur ve ciddi sindirim sorunları baş gösterir.


Teşhis Nasıl Konur?

Rapunzel sendromu tanısı genellikle klinik öykü ve görüntüleme yöntemleriyle konur. Hasta çoğu zaman saç yediğini gizleyebilir veya bu davranışın farkında olmayabilir. Bu nedenle dikkatli bir öykü alma ve fiziksel muayene önemlidir. Teşhis sürecinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

Advertisement
  • Endoskopi: Mide içerisine yerleştirilen kamera yardımıyla trikobezoarın doğrudan görüntülenmesi mümkündür.
  • Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi (BT): Karında yabancı bir kitle olup olmadığını tespit etmeye yarar.
  • Röntgen: Bağırsak tıkanıklığı belirtisi varsa kullanılabilir.

Tanının ardından saç kitlesinin ne kadar büyük olduğu ve hangi bölgelere uzandığı değerlendirilir.


Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tedavi süreci, oluşan saç kütlesinin boyutuna ve hastanın genel durumuna göre belirlenir:

1. Cerrahi Müdahale

Trikobezoarın büyük olduğu vakalarda genellikle açık ya da laparoskopik cerrahi ile mide açılarak saç kitlesi çıkartılır. Eğer saçlar bağırsağa kadar uzanmışsa, ince bağırsakta da temizlik yapılması gerekir.

Advertisement

2. Endoskopik Temizlik

Bazı küçük trikobezoarlar endoskopi yardımıyla çıkarılabilir. Ancak Rapunzel sendromunda genellikle saç kitlesi oldukça büyüktür ve bu yöntem yetersiz kalır.

3. Psikiyatrik Tedavi

Cerrahi müdahale sadece fiziksel sorunu ortadan kaldırır. Davranışın tekrarlamaması için mutlaka psikiyatrik destek şarttır. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), trikotillomani ve trikofaji tedavisinde oldukça etkilidir. Bazı durumlarda antidepresan ya da anksiyolitik ilaçlar da tedaviye eklenebilir.

Advertisement


The Geyik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Advertisement
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bunları da sevebilirsin