Otizmli çocuklar, gözlerdeki sosyal mesajlardan habersizdirler, fakat bir başkasının gözlerine bakmaktan aktif biçimde kaçınmaz.
Yeni bir araştırmanın1 elde ettiği bulgular, uzun süredir devam eden tartışmaların bir tarafını destekliyor: Otizmli çocuklar, göz temasını sevimsiz bulduklarından ya da göz teması kurma ile ilgilenmediklerinden başkalarının gözlerine bakmaktan kaçınma eğilimi mi gösteriyor?
Bu soru, otizm durumlarında göz temasının neden azaldığına dair uzun süredir tartışmalara konu olan bir soruydu ve otizme ve nasıl tedavi edilebileceğine dair kavrayışımız için de son derece önemli bir soru.
Eğer otizmli çocuklar, göz temasından hoşlanmıyorlarsa, tedaviler de rahatsızlığı azaltacak şekilde geliştirilebilir. Fakat, eğer ki; göz teması çocuklar için sadece önemsiz bir ayrıntıysa, ebeveynler ve terapistler; çocuklarda, göz temasının sıradan sosyal etkileşimler için neden önemli olduğuna dair bir kavrayış geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Yürütülen bu yeni araştırma, aynı zamanda da, göz teması üzerine çalışan bilim insanları için korku ve endişeden sorumlu beyin bölgelerinden ziyade sosyal beyin bölgelerine odaklanılması gerektiğine dair çıkarımlarda bulunabilir.
Göz teması eksikliği, otizmin ilk işaretleri arasında bulunur ve göz temasına dair değerlendirmeler de otizm taraması ve teşhis yöntemlerinin bir parçasıdır. Fakat, araştırmacılar yine de bu durumun altında yatan mekanizmayı uzun zamandır tartışıyorlar.
İlgi eksikliği hipotezi, sosyal bilgiye dair geniş bir ilgisizliğin otizmin temelini oluşturduğunu ileri süren sosyal motivasyon teorisi ile de tutarlıdır. Öte yandan, otizmli bireylerden elde edilen anektodlar da, otizmli insanların göz temasını rahatsız edici bulduğu yönünde. İnsanlar, yüzlere baktıkça onların göz hareketlerini izleyen çalışmalar, her iki hipotezi de destekliyor.
Bakışlardaki İlgisizlik
American Journal of Psychiatry’de yayımlanan çalışmada, araştırmanın ilk adresi çocuklar oldu. Bu durum da, araştırmanın, otizmdeki göz teması örgülerinin kökenine dair gözlemlerini önceki çalışmalardan daha güçlü bir hale sokuyor.
Araştırma ekibi, otizm teşhisi konulmamış normal gelişimli 38 çocuğa, bilişsel, dil ya da hareket anlamında gelişimsel gecikmeler gösteren 22 çocuğa ve otizm teşhisi konulmuş 26 çocuğa bir dizi videolar izletti. Araştırmacılar, göz takip teknolojisini kullanarak hepsi 2 yaşında olan çocuklar videoları seyrederken onların göz hareketlerini kayıt altına aldılar.
Başlangıçta, çocukların dikkatini dikkatini çekmek amacıyla ekranda bir çan sesi çalınarak küçük mavi ve beyaz halkalar gösterildi. Daha sonra, çocuk halkaya bakar bakmaz, halkanın yerinde bir aktris videosu gösterildi ve videodaki kadın, çocuğun dikkatini çekecek şekilde konuşmaya başladı.
Bazı durumlarda, halkanın lokasyonu, çocuğun bakışlarını videodaki kadının gözlerine yönlendirecek şekilde ayarlandı. Diğer durumlarda ise, halkanın lokasyonu, çocuğun bakışlarını ekrandaki kadının yüzünün başka bir bölgesine ya da kadının etrafındaki tamamen renkli resimler ve oyuncaklarla kuşatılmış bir çocuk odasına yönlendirecek şekilde düzenlendi.
Halkanın yönlendirmesinin, kadının gözlerine doğru olduğu durumlarda, otizmli çocuklar diğer gruptaki çocuklardan farklı olarak göz temasından kaçınmadığı görüldü. Bu bulgu, göz temasının; otizmli çocuklar için rahatsız edici bir durum olmadığını gösteriyor.
Kavramsal Belirginlik
Videonun geri kalan kısmında, kadının sesi ve yüz ifadeleri duygusal olarak çocukların dikkatini çekecek şekilde olduğunda, “normal gelişimli” çocukların kadının gözlerine bakma eğilimi gösterdikleri gözlemlendi. Öte yandan, kadın duygusal ifadeler takınmadığı durumlarda çocukların bazen başka noktalara bakma eğilimi gösterdikleri görüldü.
Otizmli çocukların ise, “normal gelişimli” çocuklara kıyasla, kadının gözlerine daha az süre boyunca bakma eğilimi gösterdikleri gözlemlendi. Fakat otizmli çocukların göz temaslarının, kadının duygusal durumuna bağlı olarak herhangi bir değişkenlik göstermediği görüldü.
University of Washington’dan pediatri doçenti Frederick Shic; yapılan gözlemlerde; rahatsızlığın söz konusu olduğu herhangi bir davranışın bulunmadığını, bunun tamamen bakış ilgisizliği olduğunu söylüyor.
Öte yandan, gelişimsel olarak gecikmeler gösteren çocukların yer aldığı grup ise, “normal gelişimli” çocuklara benzer bir bakış örgüsü gösterdi. Bu da otizmli çocuklar arasındaki farkı ışığa kavuşturuyor.
Bilim insanları, otizmli bütün çocukların bu tarz bir ilgisizlik örgüsü gösterip göstermediğini anlamak için daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini söylüyorlar. Dahası, otizmli ergenler ve yetişkinler genellikle göz temasının kendileri için yoğun ve tatsız bir deneyim olduğunu söylüyorlar; bu nedenle, çocuklar için ilerleyen dönemlerde bakış ilgisizliğinin gelişmesi de muhtemel olabilir.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
1 American Journal of Psychiatry. http://ajp.psychiatryonline.org/doi/abs/10.1176/appi.ajp.2016.15091222
–Dweerdt, S. “Toddlers with autism indifferent to eye contact, study says.” https://spectrumnews.org/news/toddlers-autism-indifferent-eye-contact-study-says/
*Bu içerik BilimFili.com yazarı Gürkan Akçay tarafından oluşturulmuştur.