Merhaba canım okuyucu;
Bugün konumuz öğrencilerin büyük çoğunluğunun “Bir sene yurtta kalayım çevre yapar sonra eve çıkarım” diyerek yerleştiği, özel ve devlet olmak üzere iki çeşidi olan öğrenci yurtları.
Yurtta kaldığım iki sene boyunca gözlemlediklerim ve çevremden duydularımla hazırladığım bu yazıyı siz sevgili okuyucularımızla paylaşmaktan gurur duyuyor ve sizi satırlarımla başbaşa bırakıyorum.
1. Asla günlük tutma
Yurtta hiçbir zaman hiçbir şeyini saklayamazsın.Günlüğün ele geçebilir ve yazdıkların hakkında delil olarak kullanılabilir.
2.Çamaşır makinesinin başından ayrılma
Çamaşırhaneye indin. Baktın makina mis gibi bomboş. Attın çamaşırları çıktın dairene. YANLIŞ. Makine bitmeden çamaşırların dışarı şutlanıp, bir köşeye depiklenip ıslak ıslak kaderine terk edilebilir. Ya da belalı arkadaşların makineni durdurup doksan dereceye ayarlayıp tekrar çalıştırabilir.
3.Yemekhane
Mutfaksız yurtların aş merkezi.
a) İkinci öğretimsen yurtta çıkan yemek sana yar olmaz. Akşam gelince ancak kazanın dibini yalarsın. Yemek saati kaçtaysa sen on dakika önceden hazır ve nazır beklemelisin.
b) Mümkünse yemekhaneden bir kaç çatal kaşık ödünç çalmalısın. Açık büfe değil ki bu her istediğinde yemek alasın. Bazen dışarıdan söylemek zorunda kalabilirsin. Bu gibi durumlarda techizat şart.
c) Acil açlık durumları için yurtlara servis yapan tüm büfe, dürümcü ve lokantaların telefonları gözünün önünde olsun. Kız yurtlarına koyulan saat uygulamasında gece yemek servislerini almak sorun olabiliyor. Bunun için nenelerimizin yöntemi aşağı sepet salma iyi fikir.
4.Ölümcül günah “Dedikodu”
Ah yok mu o kahve eşliğinde gıybet seansları. Arkadaşına osuruktan fal bakarken konu döner dolaşır Ruşen amcanın oğlu Sedata, oradan kız kardeşine, oradan onun hocası, bacısı… Amaaan kardeşim! Sen sen ol kalabalık ortamda dedikodu yapma. Yurt burası gıybetlerin bacağına dolanır.
5.Gardiyanlar
Modern bir söylenişle “Yurt Görevlileri”. Daima aranızı iyi tutmanız gereken kitle. Ne zaman işiniz düşeceği hiç belli olmaz. Görüldüğü her yerde selam verilmeli, hali hatrı sorulmalı arada küçük süprizler yapılmalı.
6.Konuşan Yemekler
Halk dilinde küf. Yurtta bulaşık sırası hiç oturmaz. Bulaşıklar oradan oraya itelenir durur. Bir gün bir bakarsın, geçen ay yaptığın mercimek yemeği yürümeyi öğrenir, arkadaşlarınla oturduğun odaya girer ve şöyle der; “Abi beni yıkamayı unuttun.” Dersler nasıl günü gününe çalışılmalı, bulaşıkta günü gününe yıkanmalı.
7.Ödünç
Ödünç mü verdiniz? Unutun onu, dönerse sizindir. Dönmezse zaten hiç sizin olmamıştır.