Günümüzde kısırlık gün be gün daha fazla çifti ilgilendiren bir problem. Hala pek çok kişi kısırlığı kadın kaynaklı bir problem olarak görmesine rağmen, olguların yaklaşık yarısı erkek kaynaklı. 18-25 yaş arasındaki sağlıklı her 5 erkekten 1’i anormal sperm sayısı sorunu yaşıyor. Kısır çiftlerin yüzde 40’ında sorun erkekte. Dünyada 70-80 milyon çiftin bu sorunla boğuştuğu tahmin ediliyor.
Kısırlık gittikçe artan bir trend gösteriyor. Peki neden? Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, bu konuda önemli bilgiler verdi:
ŞEHİRLEŞME HAYAT TARZIMIZI ETKİLEYİNCE…
“Erkeklerde artan kısırlık sebepleri arasında düşük sperm sayısı ve hareket azlığı en sık rastlananlar. Geri kalan sebepler ise; boşalma ile ilgili diğer medikal sebep ve problemler, genital sistem kanserleri, radyasyon tedavisi, kemoterapi, şeker hastalığı, kabakulak ve sperme karşı oluşan antikorların neden olduğu immunolojik infertilitedir.
Modernleşmenin en büyük etkisi yaşadığımız çevre üzerine ve dolaylı olarak da kadın ve erkek üremesi üzerine olmuştur. Günümüzde evlilik yaşı 30’lu yaşlara doğru kaymıştır.
Ayrıca çevremizde hızla gelişen küresel ısınma, ozon seviyesinde azalma, hava ve sudaki kirlenme ve gıda kontaminasyonunu da unutmamak gerekir.
Şehirleşme özellikle hayat tarzını etkilemektedir. Hayat tarzındaki değişmeyle beraber, sağlıksız gıda tüketimi, obezite, sigara – alkol tüketimi, uyku düzensizlikleri, elektronik cihaz kullanımı ve stresli yaşam artmış ama fiziksel aktivite azalmıştır.
Bu faktörlerin hepsi birlikte kadında ve erkekte üreme rezervlerini etkiler. Dünya çapında yapılan araştırma raporları kısırlıktaki artışa dikkat çekmekte olup günümüz rakamları yüzde 15-20 civarındadır. Çevresel değişim ve yaşam tarzındaki farklılaşmanın rolü, son 10 yılda 5-6 misli artmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü ve hükümetler, el birliğiyle genç çiftlerin farkındalığını artırmak ve tedavi için geç kalmama konusunda uyarmak için çalışmaktadır.
ZAMAN ALEYHİMİZE İŞLİYOR
Günümüzde çocuk için çiftlerin düzgün bir hayat standardına ulaşmaları zaman almaktadır. Bu durum tedavi olması gereken çiftler için de geciktirici bir faktördür.
Diğer tıbbi durumların tedavisi (şeker hastalığı, yüksek tansiyon vs) de bir süreçtir. Kısırlık tedavisi için de ayda 6-7 kez doktor ziyareti gerekir.
Tedavi stresi ve karşılaşılan olumsuzluklar hayalkırıklığına yol açabilir. Bundan kaynaklanan yeme sorunları da obeziteye yol açabilir.
TIP İLERLİYOR AMA…
Çoğu çift tedavi konusunda, doğru zaman konusunda reaksiyon gösterir ve gebeliği ertelemek ister. Çünkü gelişen teknoloji sayesinde her problemin çözülebileceğini sanırlar.
Günümüzde pek çok genç çiftin düşüncesi; doğal yollardan çocuk sahibi olamazsak, ‘tüp bebek yapar, çocuk sahibi oluruz’ şeklindedir.
Bu nedenle biz üreme konusuyla ilgilenen uzmanlara çok fazla görev düşmektedir. Genç çiftlere bu konuda danışmanlık verilerek farkındalıkları artırılmalıdır. Basitten başlayarak tedavi basamakları konusunda bilgilenmeleri sağlanmalıdır.
Bu konunun uzmanı olarak genç çiftlere vermek istediğim mesaj şudur; Doğal yollardan çocuk sahibi olamıyorsanız, zaman kaybetmeden ve genç yaşta olmanın avantajlarını kaybetmeden, tedaviye başlayın.”