Harmonia Rosales, 33 yaşında Chicago’da yaşayan bir sanatçı.
Gençliğinden beri yetenekleriyle uyum içinde olan Rosaless’ın “Motor becerilerim başladığından beri sanat yaratıyorum” açıklaması oldukça iddialı.
Anne ve babası sanatla uğraşan Rosale yaratıcı bir çevrede yetişmesinin sanata bağlılığında büyük katkısı olduğunu söylüyor.
“Çocuklar anne ve babalarını taklit ederler. Benim ebeveynlerim de benim için mükemmel rol modellerdi. Annemin resim masasının etrafında dolanır, onun fırça darbelerini, yaratıcılığını ve çizimlerini gözlemlerdim. Pahalı olan fırça ve boyalarını bile her zaman kullanmama izin verirdi. Boyamama ve çizim fikirlerime asla müdahale etmezdi, böylece kendi stilimi bulmamı sağladı.”
Rosales’in “Tanrı’nın Yaratışı” adlı eseri şimdilerde üzerine yoğun ilgi topladı.
Bu eser Sistine Şapel’inde sergilenen Michelangelo’nun “Adem’in Yaratılışı” adlı eserinden yorumlanmıştır. Neden herkesçe bilinen bir eseri siyah kadınlarla tekrar yorumladığını ”Herkesçe bilinen bir tablo almak istedim. Bilinçaltında yada bilinçli olarak bize beyaz erkek figürünü güçlü, otoriter olarak gösteren bir tablo ile karşılaştım ve bende karşıt hikayesini yayınladım.” sözleriyle açıkladı.
Rosales “Beyaz figürler, önemli müzelerde yer alan, klasik sanatta esas olarak görülen eserler. Neden bu böyle devam etsin ki?” sözleriyle kafalardaki algıyı yıkmak istediğini de belirtti.
Rosales beyaz figürleri değiştirerek, insanların kafasında oluşan algıyı biraz olsun kırmak ve beyaz olmayan insanlara karşı oluşmuş ön yargıları yok etmeyi hedeflemiştir. Küçük bir kesimi bile etkileyebilirse, sanatın gücü ile insanların dünyayı görme biçimini değiştirebileceğini düşünmektedir.
Tanrı’yı siyah bir kadın olarak boyamak Rosales’e göre kendi imajını canlandırmaktır.
“Bir fikrim vardı henüz tam düşünülmemiş olmasına rağmen bu fikrimi su yüzüne çıkardım, sonra da suyun akmasına izin verdim. Yaptığım işlerin taslağını çizmiyorum, her şeyi bir anda tuvale döküyorum.”
Rosales’in eserlerinde hep kadınlar var ve Rosales bu kadınları her zaman koyu renge boyuyor.
“Yıllardır bizi yanlış kalıplara sokuyorlar. Bizi güçlendirmek için resimlerdeki karakterleri değiştirip, boyuyorum. İnsanların doğruları görebilmesi için güçlü imajlara ihtiyacım var”
Rosales’in yaptığı işe karşı bu denli tutkulu olmasının başka bir sebebi de kızının vücut hatları, kıvırcık saçları ve ten rengi ile gurur duymasını, kendisinin değerli bir kadın olduğunu hissetmesini istemesi.
Sanatı ile diğer küçük kızların da kendilerini doğru tanımalarına katkıda bulunmak istiyor.
Rosales, Aldis Hodge ile insanların gördükleri zulümleri anlatan bir dizi pojesine başlamış ve “Tanrı’nın Yaratışı” adlı eseri, yakın gelecekte sergilenecek olan bu dizinin bir parçası olacak.
Rosales’i kendine ve ırkına güveninden ve barışçıl, eşitlikçi bakış açısından dolayı tebrik ediyoruz. Irkçılığın ve ön yargıların yok olmasını ve Rosales’in amacına ulaşmasını diliyoruz 🙂