Hemen herkesin başına gelmiştir. Lüks ve çok büyük süper marketlerde yaptığımız alışveriş sonrası evde, gereksiz alım ve harcama yaptığımızı fark ederiz. Kendimize kızarız ama aynı yanılgıya sürekli düşeriz. Bunun nedenlerini, gerçekçi bir bakış açısıyla sorgulamayız.
Satış teknikleri bilimsel verilerle gelişti
Süpermarkete girdiniz ilk hissettiğiniz yazın serin, kışın sıcak ama asla rahatsız edecek olmayan ısı derecesi ile canlı müzik. Amaç; rahatlamanızı sağlamak.
İlk reyon, taze meyve ve sebzedir. Amaç; evin ve ailenizin en temel ihtiyaçlarını karşılamanızı sağlamak. Amaç; gereksiz harcama yapmanız daha kolay, çünkü ev kutsaldır ve ihtiyaçları giderilmiştir.
Sonraki reyonlar artık marketin satış hedefleri çerçevesinde sizi yönlendirdiği ve ele geçirebileceği şekilde dizayn ediliyor. Örneğin ; et ürünleri reyonu, hemen yanında baharat reyonu, mangal hatta diğer pişirme araç-gereçleri bulunan reyonlar.
Ekmek ve unlu mamüller reyonuna geliyorsunuz, mis gibi taze ekmek kokusu kaplıyor ortalığı. Ama kimse şuna dikkat etmez! Pişirici fırın yoktur, nasıl oluyor da taze ekmek kokusu sürekli oluyor? Yanıtı; taze ekmek kokusu yayan spreylerin kullanılmasıdır. Hemen yan tarafta, kuru ve yaş pasta reyonu ile hazır yemek ve meze reyonunun bulunması asla tesadüf değildir. Amaç; taze ekmek kokusuyla, diğer ürünlerin de taze olduğu güveni müşteriye vermek ve bilinç altına taze ve güzel görünümlü yiyeceklerin albenisini yerleştirmektir.
Deterjan ve sabun reyonlarında; yeni yıkanmış çamaşır kokusu veriliyor. Amaç; evin ve çamaşır temizliği kokusunun duyu olarak algılanması ve satış yapılmasıdır.
Bir başka tuzaksa, reyonlardaki rafların nasıl kullanıldığıdır. İnsanların göz hizası ve elinin rahat gittiği raflar ekstra masraf açan ve kar marjı en fazla ürünlere ayrılır. Amaç; müşterinin ilk baktığı ve gördüğü şeylere çok dikkat ettiğidir. Rahatlayan, evinin ihtiyacını karşılayan insan bundan sonra diğer ekstralar için hazır hale getirilmesidir. Çocuk ürünleri ve tüketim malları bile, bu mantıkla raflara yerleştirilir.
Süt, yumurta gibi taze ve günlük alınan ürünler genelde en son reyonlarda bulunur. Amaç;. onların her şartta zaten alınacak olmasıdır. Ancak onlar bulunana kadar başka şeyler gösterilip müşterinin daha çok alış veriş yapmasının sağlanmasıdır.
Kasa kısmına ise sakız, sigara, pil, çikolata, cips, kola gibi müşterinin hızla alıp çıkacağı ürünleri konulur. Amaç; tipik bakkal mantığıdır. Para üstü vermemek ve al-çık mantığıdır.
Önlemler:
1- Alışverişe çıkarken muhakkak bütçe hesabı yapılarak çıkılması ve bunu büyük harflerle yazarak elimizde uyarıcı not olarak taşınması.
2- İhtiyaçların tespit edilmesi ve listelenmesi, böylece markette etrafa bakarak tuzaklara düşmeden listedeki bulunan ihtiyaçların alınması.
3- Markete aç olarak gidilmemesi.
4- Alışverişlerin ailece vakit geçirme zamanı olarak görülmemesi ve yapılmaması.
5- Alış-verişin mümkün olduğunca çocukla yapılmaması, çünkü oyalanma süresi ne kadar çok olursa, tuzağa düşmede o kadar çok olacaktır. Ayrıca en kolay tuzağa düşenler çocuklardır.