Afyonkarahisar’ın, Yenibelkavak köyünde, iki katlı bir evdeyiz. Üst kattaki odalardan birinde soba yanıyor, çay demleniyor. Odanın ortasında duran masalarda bilgisayarlar var. Oda, birazdan gelecek misafirleriyle, köyün en kalabalık yeri olacak.
21 yaşındaki Gamze Tutan, Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi. Aynı zamanda da Habitat Derneği’nin gönüllüsü. Derneğin, 50 ilde, Türk Telekom ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile birlikte yürüttüğü “İnternetle hayat kolay” projesi kapsamında, Yenibelkavak köyünün çocuklarına bilgisayar yazılım eğitimi vermeye gitti. Ancak, internet ve bilgisayar hakkında fazla bilgisi olmayan anneler, çocuklarına verilmek istenen eğitim konusunda tedirgin oldu. Tutan, bunun üzerine annelere internet eğitimi vermeyi teklif etti.
“En büyük korkuları, ‘Ya çocuğum yanlış bir şey yaparsa, altından kalkamayız’ düşüncesiydi. Aslında annelerin de teknolojiye merakı vardı, konuşunca bunu gördüm. Onlara, ‘Peki size bilgisayar ve internet kullanmayı öğretmeme ne dersiniz?’ dedim. İlk önce ‘Kaç yaşında insanlarız, bu saatten sonra nasıl öğreteceksin, biz anlamayız’ dediler. Kararsız kalsalar da sonra ikna ettim ve işe giriştim.”
Beklediğinin iki katı katılım oldu
Gamze Tutan, gönüllüsü olduğu Habitat Derneği’nden 10 bilgisayar istedi. Evinde internet bağlantısı olan 71 yaşındaki Ravide Özdemir, evinin bir odasını sınıfa çevirdi. Odadaki sobanın arkalığı, yazı tahtası yapıldı. Tutan, kursa 8 kadının katılmasını beklerken, 17 kadını görünce şaşırdığını söylüyor:
“Kursa gelenler 25 ile 71 yaş arasındaydı. Çoğu interneti ve bilgisayarı ilk defa kullanıyordu. İki kadın da okuma, yazma bilmiyordu. Herkesin daha rahat anlayabilmesi için tahtaya tuşları çizdim, göstererek anlattım. Olabildiğince yalın bir dil kullandım. İnternette, İngilizce bir çok terim var. Bunları anlatmak için hayatın içinden örnekler vermeye çalıştım.”
Gamze Tutan, kadınlara, bilgisayarda yazdıkları mektupları internetten nasıl gönderebileceklerini şöyle anlattı:
“İnternetle yapılan her işin başında ‘e’ harfinin olduğunu e-devlet, e-okul, e-mail örnekleriyle anlattım. Eskiden kalem ve kağıtla hazırladığımız mektupları şimdi bilgisayarda yazıp, gönderebileceğimizi söyledim. Kalemin yerini klavyenin, kağıdın yerini ekranın, alıcı ve gönderici adresinin yerine e-mail adreslerinin, postacının yerini de internetin aldığını söyledim. Bu şekilde anlaşılması daha kolay oldu.”
Diyaliz hastası eşi için randevu almayı öğrendi
Yenibelkavak Köyü 45 haneli, 100 nüfuslu. Köydekilerin çoğu, İzmir, Antalya, Denizli, İstanbul ve yurtdışında yaşıyor. 48 yaşındaki Birgül Aslan’ın da ağabeyi Almanya’da, çocukları Denizli’de yaşıyor. Aslan, internet kullanmayı en çok onlar için istediğini anlatıyor:
“Önceden hiçbir şey bilmezdim. Köyümüzde internet yoktu. Bundan sonra Gogle’ye (google) girip patik, kazak modellerine bakabilirim. Tatlı tariflerini okurum. Oğlum, kızım ve ağabeyim uzakta yaşıyorlar. Onlarla görüntülü görüşebilirim, hasret gideririm. Eşim diyaliz hastası. Sürekli hastaneye gidip, geliyoruz. İnternetten randevu almasını da öğrendim. Çok faydasını göreceğiz.”
“Çocuğumun ders durumunu kontrol edeceğim”
Hatice Özdemir de kursa gelenler arasında. Şimdiye kadar hiç bilgisayar kullanmayan Özdemir, kurs sayesinde bilgisayarı ve interneti daha iyi tanıdığını anlatıyor:
“Bilgisayar bir iletişim aracı. Hayatımızı çok kolaylaştıracak. İnternetten pasta tarifi buldum, evde de denedim çok güzel oldu. Eşim, çocuğumuzun ders durumunu e-okul üzerinden takip ediyordu. Ben de merak ediyordum, eşime soruyordum. Şimdi, kendim kontrol edebileceğim. Bizim için çok büyük bir değişiklik oldu. Keşke imkan olsaydı daha önce öğrenseydik.”
Komşu köy de eğitim almak istiyor
Gamze Tutan, kadınların eğitimler boyunca birbirlerine destek olduklarını, motive ettiklerini söyledi. Tutan, eğitimlerde çektiği fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşınca, komşu köy Türkbelkavak’ın muhtarının da kendisine ulaştığını söylüyor:
“Eğitimin ikinci haftasından itibaren, köyün erkekleri yanıma geldi, ‘Biz de kahvehanede boş duruyoruz, imkân sağlayalım, bize de öğret’ dediler. Üst köyün muhtarı da sosyal medyadan bana ulaştı, ‘Kızım, bizim de her türlü imkânımız var. Evimiz var, evimizi açarız. Gel burada da bu eğitimi bizlere ver’ dedi.”
Yenibelkavak Köyü’nde, Kasım ayı ortasında başlayan ve haftada bir gün verilen eğitim, 6 haftada tamamlandı. Gamze Tutan, şimdi komşu köyde eğitime başlıyor. Bundan sonra da, bölgedeki diğer köylerde eğitime başlamayı hedefliyor.
Kaynak: Al Jazeera Türkiye