Hepimiz onu Matrix gibi yapıtlarıyla başka yerlere yerleştirsek de Keanu Reeves, metroda yolculuk eden, gazetesini okuyan gösterişten uzak bir adam. Bu durumun ise bir sebebi var:
Problemli bir ailenin çocuğu. 12 yaşındayken babası uyuşturucu satıcılığından tutuklanmış. Annesi ise bir striptizci. Ailesi Kanada’ya taşındıktan sonra orada bir çok üvey babası olmuş.
Sevgilisinin ölümünü izlemiş. Evlenmek üzerelerken bir araba kazasında ölmüş. Kız bu olaydan önce de bebeğini kaybetmiş. Keanu bu olaydan beri ciddi bir ilişkiden ve çocuk sahibi olmaktan uzak duruyor.
O Hollywood yıldızları arasında köşk sahibi olmayanlardan.
“Bir apartman dairesinde yaşıyorum. Her zaman için ihtiyacım olan herşey var, neden boş bir evi seçeyim” diyen biri.
En iyi arkadaşlarından biri, River Phoenix aşırı dozdan öldü. Aynı yıl Keanu’nun babası tekrar tutuklandı.
Kız kardeşi lösemi oldu. Şu an tedavi oldu ve Keanu Matrix’ten kazandığı paranın %70ini lösemiye karşı mücadele eden hastanelere bağışladı.
Doğum günlerinden birinde bir şeker dükkanı aldı ve kek yapmaya başladı.
Koruması falan yok, süslü kıyafetler giymiyor.
Mutsuzluğu hakkında bir şey sorulduğunda şöyle cevap veriyor:
“Siz yaşamak için mutlu olmak zorundasınız ama ben değilim.”