Gerçek Hayattaki Sevişme İle Filmlerdeki Sevişme Sahneleri Arasındaki 5 Fark

Hayallerle gerçekler her zaman bir olmuyor sayın okur. Bunun en güzel örneği de çoğu kişinin hayalindeki cinsel hayatın sadece filmlerde olduğu. Gerçek hayatta o filmlerdeki kişilerin bile o ruhu yakalaması her zaman mümkün olmuyor. CollegeHumour ekibi filmlerdeki sahnelerle gerçek cinsel deneyimlerde yaşadığımız sahneleri birleştirmiş.

1. Sinemada Sihirli Bir Giriş: Gerçek Hayatta ‘Dur, Düğmem Takıldı’

Filmde:

İki karakter göz göze gelir, fonda romantik bir müzik başlar. Öpüşme başlar başlamaz öyle kusursuz, öyle senkronizedir ki sanki yıllardır birlikte prova yapmışlar. Üst baş adeta kendi kendine çıkıyor. Kadrajda kusursuz ciltler, ter yerine ışıltı, yatakta ise bir gram yorgan kıpırdamıyor.

Gerçek Hayatta:

Gerçek hayatta durum pek öyle değil. Önce “fermuar takıldı”, sonra “çorabım ayağıma dolandı”, ardından “telefon yere düştü”. Etrafta kıyafet değil, kaos vardır. Kısacası, seksi başlatmak için önce bir tamirci, sonra bir akrobat olmanız gerekir.

2. Sinemada Sonsuz Dayanıklılık: Gerçek Hayatta ‘Abi Kramp Girdi’

Filmde:

Başlar ve dakikalarca sürer. Kimse yorulmaz, su içme molası vermez. Kadın nefes nefese, adam hâlâ sanki yeni başlamış gibi dinç. Mekan değişse bile tempodan taviz yok. Sabah olur ama hâlâ devam eder gibi bir enerji!

Gerçek Hayatta:

Gerçek hayatta ise işler öyle uzun sürmez. Birkaç dakika sonra “bir dakika dur ya nefes alayım”, ardından “of kramp girdi, bacağımı düzeltir misin?” gibi replikler daha yaygındır. Ayrıca bir noktadan sonra çiftlerden biri kesinlikle “biraz yavaşlasak mı?” der.

3. Filmlerde Sesler Tutkulu: Gerçekte ‘Annem Uyandı mı?’ Kaygısı

Filmde:

Karakterler tutkudan haykırır, çığlıklar yankılanır. Müzik yükselir, her şey dramatikleşir. Komşular rahatsız olurmuş, çocuklar uyanırmış? Kimin umurunda?

Gerçek Hayatta:

Evde kalabalık varsa, sevişme sahnesi daha çok “fısıltılı tiyatro”ya döner. “Annem uyandı mı?”, “Kapıyı kilitledin mi?”, “Yan odada biri mi var?” gibi cümlelerle sürekli bölünür. Hatta bazen sadece göz temasına kalınır çünkü risk büyük!

4. Filmlerde Işık Efekti: Gerçekte ‘Karanlık Olsun, Göz Göze Gelmeyelim’

Filmde:

Her detay net görünür. Gölgelendirmeler mükemmel, vücut hatları adeta heykel gibi. Parlak ciltler, loş ama görsel şölen sunan ışıklar… Öyle ki izleyen kendini sanat galerisine düşmüş gibi hisseder.

Gerçek Hayatta:

Gerçek hayatta ise “ışığı kapat da göbeğim görünmesin”, “aydınlıkta yüzüme bakma lütfen” gibi isteklerle başlar. Loş ışık bulunamazsa bazen telefon feneriyle ortam ayarlanır, bu da romantizmin içine eder. Zaten pozisyon değil, gölgeyle kavga edilir.

5. Filmlerde Final Sahnesi Epik: Gerçekte ‘Bir Yastık Kap, Uyu’

Filmde:

Sevişmenin ardından karakterler yorgan altında, birbirine sarılarak uyur. Kadının makyajı hâlâ yerli yerinde, adamın saçları bile bozulmamıştır. Sabah birlikte kahve içip aşk dolu sözlerle güne başlarlar.

Gerçek Hayatta:

Gerçekte ise biri yorgandan çekiştirir, diğeri “çok sıcak oldu” diye geri iter. Biri “ben su içmeye gidiyorum” deyip dönmez, diğeri çoktan horlamaya başlamıştır. Romantik kahve yerine kahvaltıyı kim hazırlayacak kavgası olur.