Vali Pană’nın ortaya koyduğu bu fotoğraflar bambaşka bir dünyayı ortaya çıkarıyor.
Uzak Doğu Avrupa’sını oluşturan gri bloklardan uzakta, Pană’nın fotoğrafları, genç insanların gizli uzak dağlık yerlerde eğlencesini tasvir etmekte.
Pană ilk fotoğrafını Romanya ordusunda görev yaptığı 1970 yılında yürüyüş yaparken çekmiş sonrasında bazı arkadaşları Karpat Dağları’na gidip keşif yapması konusunda onu ikna etmişler.
İlk gezisinde, bu büyüleyici güzellik karşısında saplanıp kaldığını söylüyor ama bunun bir bedeli de varmış elbet: “Dönüş yolunda, ayak tabanlarımın kanadığını fark ettim. Yürüyüşe spor ayakkabıları ile gitmiştim” diye açıklıyor.
Eğer fotoğraflara dikkatli bakarsanız, insanların o zamanlarda durumunun pek iyi olmadığını ve hatta yürüyüş ayakkabısı bulmalarının bile zor olduğunu anlayabilirsiniz.
“Otostop çeker, yürür, kasabalar ve köyler arasında gidip gelirdik ve kimsenin bundan haberi olmazdı. Dağların yüksek yerlerine çadır kurararak geceyi orada geçirirdik. Gerçek anlamda hala ülkemizi tanımıyorduk. Bu nedenle onu keşfetmeye çıkıyorduk.”
Sonunda Pană, bazen yalnız, bazen arkadaşları ile ziyaret ettiği yerlerin fotoğraflarını çekmeye başladı.
Yol boyunca tanıştığı bütün insanların fotoğraflarını çekmemiş olduğundan pişmanlık duyduğunu söylüyor Pană.
Yine de fotoğrafları Eski Romanya’da genç olmanın ve özgür hissetmenin ne olduğunu çok güzel anlatıyor.