Ekşisözlük’teki favori yazarlarımızdan Life is drunk, muhteşem bir yazı yazmış. Erkekler bu hikayeden ders çıkarsın lütfen.
babam dün anjiyo oldu. hiç böyle bi şey beklenmiyordu bana da söylemediler. iş çıkışı öğrenince apar topar hastaneye gittim. kalbe giden 2 damarda tıkanıklık varmış, stent takmışlar falan filan ama neyse ki gayet keyfi yerindeydi. odada oturuyoruz. babam bana döndü birden.
– senden bi şey isticem.
+ söyle baba. ne yapayım? karşıdaki kebapçıdan 1.5 adana mı yaptırıyım? sokarız gizliden odaya.
– salak salak konuşma be. annenle ikimizin fotoğrafını çeksene.
+ aman baba ne fotoğrafı hastane odasında?
– lan çek hadi. feysbuk’a koycam. altına da “bu kalbe giden damarlar bi tek sana açık” yazıcam.
bu anda anneme öyle bi bakışı var ki sanki kasıklarında 4 kiloluk kum torbasıyla yatan biri değil de ortamlarda “yorgun kalp” rumuzuyla takılan don juan.
anneme bi baktım o nasıl güzel bi gülümsemedir lan. “yhaaa ufff deli bu adam yhaa” bakışını en hırt adam olan ben bile çok net gördüm. adam kalp krizinin eşiğinden dönmüş, ördeğe işiyor ama o haliyle bile bir kadına söylenebilecek en güzel şeyi söylüyor. sonra bana dönüp “öğren bunları bak nasıl da pamuk gibi oldu annen” bakışı attı sanırım ama tam emin değilim çünkü gözüme stent kaçmıştı. yooo ağlamadım ki yooo nalakası var?