Bazı kadınlar serseridir bayım; iyi küfreden, yiğitçe seven, delikanlıca kederlenendir bazı kadınlar. Yiğitlik de, delikanlılık da böyle kadınlara yaraşır asıl, siz erkeklere değil! Bir bak yüzüme şimdi; paranı, statünü yapmacıklığını al ve defol buradan!
Bazı kadınların mevsimi kıştır bayım; kedim ve kitaplarım yeter bana. Sana bakınca, cinsiyeti erkek olan bir zavallılık görüyorum yalnızca ; şimdi pasta yapmak ve şarap içmek istiyorum. Evime evsiz çocukları alıp yıkamak, intiharını planlayan kim varsa çağırıp parti vermek istiyorum. Sen beni anlayamazsın bayım; bas git şimdi!
Bazı kadınlar, egolarınızı omurganızdan bile daha itici buluyor bayım. Ya da omurganız mı egolarınızdan daha itici; emin değilim açıkçası! Sizi, bir komiye, ya da bir seyyar satıcıya nezaketsizlikle seslenirken görmek, her konuda ahkâm keserken tanık olmak siz sığlıklara, benim gibi konar göçer kadınlar için, ah nasıl bir katlanılmazlık halidir bilemezsiniz bayım.
Kalmak mı istiyorsun yanımda, dinle o zaman! Ben bir adamı sevmiştim bayım. Kırk yaşında, hiç sevişmemiş, balkonu çiçeklerle dolu ve en sevdiği yemek enginar olan bir adamdı. Suskundu, yorgundu, can`dı…Yün eğirdim onunla bir gece, ve yün eğirirken aşık olduğumu duyumsadım ona. Tuttum elinden, yatak odasına geçtik beraber, yatağa uzandık yan yana Sarıldı bana, yanağımı okşadı ve ne güzel susmuştuk, öyle ince, öyle derin… Bağrıma bağrıma bastım onu ve uyuduk biz. Ben bir daha böyle güzel, böyle huzurlu uyumadım bayım. Senin, senin gibilerin güleceği, makaraya saracağı şeyler paylaştım o adamla. Bamya ayıkladım mesela; sen, bir kadınla bamya ayıkladın mı hiç? Böyle boktan bir adamsın işte! İçtim onunla; sarhoş oldum ve beni yatırıp, üzerimi usulca örttüğünde, babamı anımsayıp gözlerim doldu… Gerçi ne anlarsın böyle şeylerden sen! Siz erkeklerde nefret ediyorum bayım; içine edeyim zihniyetinize de, anlayışınıza da sizin!
Bazı kadınlar ahlâksızdır bayım; benim gibi yani! Ciğerinizin içini bildiğim için ahlâksızım ben; siz her haltı yapıp da ahlâktan dem vurunca, bunu yüzünüze çarptığım için ahlâksızım, bana bakınca meme gördüğünüzü, kalça gördüğünüzü anladığım için ahlaksızım, canım isteyince seviştiğim, canım istemeyince sevişmediğim için ahlâksızım, güya düzenli bir aile hayatınız varken, aklınızın nelere işlediğini farkında olduğum için ahlâksızım… Bu arada düzenli aile hayatı ne demek bayım; yalan dolanlarla, ikiyüzlülüklerle dolu bir hayat olmasın bu, hı?
Sevmedim sizi bayım; lilanın nasıl bir renk olduğunu bilmezsiniz ve bir İran filmi bile seyretmezsiniz benimle. O adamı, o canı çok özlüyorum ben…Neyse, ahlâkınızı başınıza çalmanızı dilerim en yakın zamanda! Milli ve manevi değerlerinizin sizi nasıl rezil ettiğini farkınıza varmanızı dilerim… Sonracııma, dininizin,imanınızın yüzümde acı bir gülüş bıraktığını belirtmeden de geçemeyeceğim ayrıca!
Görüyorsun işte,ben hanım hanımcık olmayan bir kadınım bayım; bugün annesiz babasız çocuklar gelecek evime ve ben onları yıkayacağım. Bebe şampuanı almam lazım marketten; sence niye bebe şampuanı kullanıyorum çocukları yıkarken? Cevap veremiyorsun değil mi hödük!
Ah bayım! Partiye çağıramıyorum seni, özür dilerim… Çünkü bu partiye yalnızca intiharını planlayanlar davetli…
Sana bir sır vereyim; çocukları yıkarken intiharımı planlayacağım bayım…
Yazar: Ergür Altan’a teşekkürlerle… /[email protected]