Tek işi vırvır cırcır yapmak olan, keman çalıp oynayan bir hayvan olarak tanıttılar bize Ağustos Böceği’ni, ah o La Fontaine yok mu o La Fontaine ne de güzel kandırdı bizi. Karınca gibi olun yazın çalışın ki kışın yiyesiniz bak öyle yapmazsanız yaşayamazsınız rezil olursunuz diye yalanlar attı. Bizler de günahını aldık kışın beter ol beter Ağustos Böceği diye yazın biz çalışırken keyif yapanlara saldırdık.
Öncelikle kış aylarında Ağustos böcekleri piyasada yoklar yani yaşamıyorlar, sadece 3-4 haftalık bir yaşamları var. Bu süre içerisinde erkekler ses çıkararak hanım Ağustos böceklerini tavlamaya çalışıyor ve başarılı oldukları sürece üremeye çalışıyorlar. Bu üremelerden peydahlanan çocuklarını yani lavraları da ağaçların içine bırakıyorlar. Doğan yavrular ise toprağa düşer düşmez kendilerini toprağa gömüyorlar ve toprakta ağaçların kökleri aracılığıyla besleniyorlar. Yer altında uzunca kalmak için ise kendi dışkılarından korunaklı bir yuva yapıyorlar. Genelde asal sayılı yıllarda toprak altından toplu olarak çıkıyorlar. Yani gerçekten muazzam bir üreme döngüleri var.
Boşuna günahını almışız, NET.