Türk sinemasının en önemli yapıtlarından biri hiç kuşkusuz ki Hababam Sınıfı. İzlemeye doyamadığımız, repliklerini ezbere bildiğimiz bu şaheser hakkında pek de bilinmeyen, ilginç hususları sinemaseverler için listeledik.
İşte Hababam Sınıfı Serisi Hakkında Hiç Bilmediğiniz 16 Şaşırtıcı Bilgi;
1# Rıfat Ilgaz’ın eseri sinemadan önce ilk olarak tiyatroya uyarlanarak seyirciyle buluştu.Tiyatro oyununda yer alan isimler ise Zeki Alasya ile Metin Akpınar’dı.
Tiyatro oyununda Zeki Alasya, Tulum Hayri’yi; Metin Akpınar ise Refüze Ekrem karakterine hayat veriyordu. Oyundaki en ilginç ayrıntı ise İnek Şaban’ı Suzan Ustan’ın canlandırmasıydı.
2# Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın tiyatro uyarlamasında rol almasına ve eserin filmleştirme fikrinde yer almasına karşın filmde oynamamalarının bir nedeni vardı.
Yönetmen Ertem Eğilmez’in o dönem için yıldız isimlerle çalışmama prensibi vardı. Hababam Sınıfı’ndaki çoğu oyuncu şimdilerde birer yıldız olarak anılsa da, o zamanlar sadece Tarık Akan yıldız olarak anılıyordu. Akan’ın filmde yer almasının nedeni ise Ertem Eğilmez ile arasında olan özel bağdı. Zeki Alasya ve Metin Akpınar ise aynı dönemde daha yüksek ücret alacakları filmde rol almayı seçmişlerdi.
3# Ertem Eğilmez ve Tarık Akan’ın arasındaki bu özel bağ, Tarık Akan’ın pek çok filminde Ferit ismini kullanmasıyla yakından ilgiliydi.
Ertem Eğilmez’in kaybettiği oğlunun ismiydi Ferit. Bu nedenle oğlu gibi sevdiği Tarık Akan, Eğilmez ile birlikte çalıştığı 12 filmde Ferit adını kullandı.
4# Hababam Sınıfı’nın hikayesi ve karakterleri film için revize edildi. Revize edilen karakterler arasında öne çıkan İnek Şaban ve Mahmut Hoca’ydı.
5# Hayta İsmail’in askerden izinli olarak geldiği sahneler kurgu değildi. Filmde asker olarak gösterilen Hayta İsmail o dönem gerçekten askerdi ve seti ziyarete gelmişti.
6# Hayta İsmail’i canlandıran Ahmet Arıman’ın filmde rol almasına destek olan Münir Özkül’du.
İlk kez İzmir Fuarı’nda tanışan ikili burada dostluklarını ilerletmiştir. Ahmet Arıman aslen müzisyendir.
7# Hababam Sınıfı filmlerinde Paşa Nuri karakterini canlandıran Sıtkı Akçatepe, gerçekte de Kurtuluş Savaşı gazisidir.
Soyadın da anlaşılacağı gibi Halit Akçatepe’nin de babasıdır.
8# Hababam Sınıfı serisinin ilk filmi çok sevildi ve tam 28 hafta boyunca gösterimde kaldı.
Serinin en çok gişe yapan filmi ise Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı oldu.
9# Aynı dönemde çekimleri yapılan Hababam Sınıfı ve Tosun Paşa filmleri kadrosunda bulunan önemli isimlerden biri Akil Öztuna’ydı.
Tosun Paşa’nın çekimlerinde deveden düşünce hastaneye kaldırılan Öztuna, çekimlerin tamamlandığı tarihten sonra hayatını kaybetti. Bu sebeple Öztuna’nın sahnelerinde kesikler oluştu.
10# Hababam Sınıfı Uyanıyor filmindeki muhteşem kaçış planını kim çizdi dersiniz?
Mahmut Hoca’ya yakalanmakla biten kaçış planını çizen Dilaver Gür’dü. Aslen mühendis olan Gür, filmde rol aldığı sırada İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesinde eğitimine devam etmekteydi.
11# Güdük Necmi’nin, İnek Şaban’ın babasıymış gibi rol yaptığı sahneler tahmin edilenden biraz daha gerçekçi olmuş, sahnenin provalarında Kemal Sunal’ın yüzü kanamıştır.
Halit Akçatepe ne kadar kibar olmak istese de disiplini ile tanınan Eğilmez tokatların gerçekçi olmasını isteyince sonuç bu olmuş.
12# Disipline ile dikkat çeken Eğilmez, sete geç gelen Tarık Akan ve Ayşen Gruda’ya tek ayakta durma cezası bile vermiştir.
13# Filmde Kemal Sunal hariç tüm oyuncuların doğaçlama yapması yasaklanmıştır.
14# Birlikte sayısız film çeken Kemal Sunal ve Şener Şen’in birlikte kamera karşısına geçtikleri ilk film Hababam Sınıfı’dır.
15# Ayşen Gruda, Hababam Sınıfı serilerinde 3 farklı rolde yer almıştır.
İlk filmde bilgi yarışması sunucusu rolünde olan Ayşen Gruda, 3 yıl sonra çekilen filmde ise öğrenci olarak karşımıza çıkmıştır. Serinin ilerleyen filmlerinde öğretmen de olan Gruda’nın kamera karşısında ilk deneyimi de bilgi yarışması sunucusudur.
16# Hababam Sınıfı serisini bizlere kazandıran Rıfat Ilgaz daktilo alacak parası olmadığı için her şeyi el yazısıyla kaleme almıştır.
“Nasıl bu kadar çok güldürebildiniz?” sorusuna Ilgaz’ın cevabı ise oldukça düşündürücü;
“Eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. Belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış.Bunun üzerine aileler de o saatlerde sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasına bütünmüş. Sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşmuş.Ben de çöken eğitim sistemini anlattım. Hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.” Yani tıpkı hem eğlenceli hem de hüzünlü olabilen film müziği gibi bir alt metin saklıymış bu efsane seride.