Eğer 90’larda yaşamadıysanız, toplumumuzda etki bırakan bir çok iyi ve kötü şeyleri kaçırmışsınızdır demektir. 90’lar kirliliğin, pop gruplarının ve internetin başlangıcıdır aslında. Ne yazık ki, 80’ler ve 70’lerdeki birçok şey gibi, bazı şeylerin de geçmişte kalması gerek diye düşünüyoruz.
Dünyamızın sürekli ilerleyen ve gelişen bir gezegen olması mükemmel bir şey. Ve bugün içinde yaşadığımız jenerasyonda, nostaljik olmak ve cep telefonları ve bedava wifi olmadan önce, toplumun nasıl olduğunu hatırlayıp hüzünlenmek kolay bir şey.
Eğer geçmişe özlem duyuyorsanız, sizin için derlediğimiz, geçmişte yaşadığımız ve şu anda değişen 17 şeyi okumalısınız 😀
- Arkadaşlarının telefon numaralarını ezberlemek.
Eskiden sadece ev telefonlarına sahip olanlar için telefon numaralarını ezberlemek gerekli bir durumdu (telefon defterleri de vardı elbet ama genel durum buydu). Şimdi olduğu gibi numaraları kaydedip saklayabildiğimiz akıllı telefonlara sahip değildik. Fakat şimdi birinin telefon numarasını ezberlemek ürkütücü bir durum yani sapıklık olarak algılanma noktasında. - En sevilen şarkıları kasetlere kaydetmek.
Eskiden radyolarda en çok sevilen şarkının gelmesi beklenirdi ki şarkı başladığında aynı anda seçtiğimiz bir kasete kaydedebilelim. Kaset çalarlar MP3’lerimizin babası gibi bir şey. Bu kasetlere kendi seslerini de kaydederdi insanlar. - İnsanları havuza iterek selamlamak.
İşin içinde cep telefonu olmadığı için o zamanlarda insanları havuze itmek iki taraf için eğlenceli ve komikti. Bugün ise cebinizde bir telefon ile havuza itilirseniz, size 1000 lira veya üzeri bir zarar verirken arkadaşlığınızı da mahvedebilir. - Cüzdanı pantolona bağlamak.
O zamanlarda cüzdanınızı pantolonunuza bağlamak modaydı. Bugün ise tarz olmanın yanından bile geçemez. Gerçi cüzdanınızın sürekli cebinizden düşmesini engellemek için çok pratik bir yol. - Evde mi diye insanların kapılarını çalmak.
90’larda başkasının kapısını evde mi diye ansızın çalmak normal bir durumdu. Bugün ise garip kaçıyor çünkü bunu sormak için telefonunuzdan arayabilir veya mesaj atabilirsiniz. - Arkadaşlarınızla birkaç saat konuşmamış olmanız onlar için endişlenmenizi gerektirmezdi.
Bugün ise size birkaç saat geçmesine rağmen cevap vermeyen arkadaşınız için öldü mü başına bir şey mi geldi diye endişelenmek normal bir hal aldı. O zamanlarda ise kısa bir süre konuşmamak çok normaldi. Dünya daha bir tehlikeli mi oldu ki acaba… - Vazgeçilmez dikleştirilmiş saçlar.
O zamanların en ses getiren modası da ingilizcede Frosted Tips olarak geçen, erkeklerin saçlarının ön kısmını veya tamamını dikmesiydi. Eskiden çekici ve seksi olarak algılanıyorken şimdi baya garip karşılanıyor. - Fiziki harita kullanmak.
GPS olmadan yaşanıldığına ve bunun zorluğuna gerçekten çoğu kişi inanamaz. İnsanlar önceden fiziki harita ve hatta daha da can sıkıcı olan, gittikleri yerleri çizerek kendilerine cıkarttıkları haritaları kullanırlardı. - Plan yapmak ve partiye/buluşmaya gerçekten gitmek.
O zamanlar önceden plan yapmak ve yapılan planlar sonucunda da söz verdiği üzere o yerde bulunmak çok normaldi. Şimdi ise ya bir işi çıkıyor insanın ya da hasta bahanesi ile gitmiyorlar yani planları bozmak çok kolay. Sanırım insanlar o zaman daha bir güvenilirlermiş. - Ailenize veya yakınınıza geç kalacağınızı bildirmemek.
Eskiden evden ayrıldığınızda geç kalacağınızı söylemek için mesaj atabileceğiniz veya arayabileceğiniz cep telefonları yoktu. Eğer geç kalıyorsanız, sizi bekleyen kişinin siz gelene kadar sizi beklemekten başka bir şansı yoktu. - Uçak bileti alana kadar veda etmek.
Önceden, şimdi ki gibi biletler online alınmıyordu. Bu nedenle evden havalimanına kadar olan süreçte veda etmeler hiç bitmezdi. Fakat şimdi havalimanı kapısında küçük bir vedalaşma yetiyor. - Puka Kabuğu Kolyeler.
Önceden çok havalı oldukları kesin. 90’ların yakışıklı sörfçüleri ile bütünleşmişti adeta! - Restoran ve barlarda sigara içilmesi.
O zamanların en akılda kalıcı şeylerinden biri de bu olsa gerek. Bitmesi sigara içenler için üzücü olsa da sigara içmeyenler için gerçekten mutluluk verici. - Çevirmeli ağ bağlantısı.
Her internete bağlanma girişiminde çıkan o korkunç sesi kimler hatırlıyor? Aynen şöyle bir şeydi: “Pshhhkkkkkkrrrrkakingkakingkakingtshchchchchchchchcchdingdingding.” Şimdiki çocuklar o korkunç sese ve internete bağlanmanın uzun sürecine katlanmak zorunda değil. - Neredeyse her şeyi geri sarmak.
Neyse ki dizinin tekrarını veya istediğimiz videoları izleyebileceğimiz internet siteleri var şimdi. Önceden bir şeyi izlemek için cihazın karşısına oturup el ile ileri veya geri sarmak gerekiyordu. - Birden fazla kot kumaş kıyafet giymek.
Aynı zamanda ünü kötü “Kanada takımı” olarak da bilinir. Birden fazla kot kumaş giyinmek… Hmmmm. - Açılmış kıvırcık saçlar.
Kıvırcık saçlar o kadar açılmış oluyordu ki resmen noodle edası veriyorlardı. Bu saç günümüzde gerçekten çok komik olurdu.