“İşi bıraktılar şehir şehir gezdiler” haberleri sizleri biraz kıskandırıyor, biraz da bu işler nasıl oluyor, nasıl parasız gezilir diye merak ettiriyor değil mi? Bu hikayede yeni evli çift Onur ve Ayten‘in hikayesine değineceğiz. Onlar da hayatlarına bambaşka bir hikayeyle devam eden, faturalarla mücadeleyi bizlere bırakan çiftlerden.
1 senelik evli çiftin neden gitmek istediğiyle başlayalım. Keşfimekan isimli bloglarında böyle anlatmışlar:
Neden?
Arada bir dışarı çık, yemek ye, sinemaya git, alışveriş yap, ihtiyacın olan ve olmayan ne varsa al, belki cumartesi için izin koparırsan haftasonu şehirden uzaklaşmaya bak. Para biriktirmek için borca gir, araba al, al da böyle bir metropolde yaşadığını unutma, trafiği de hesaba kat. Her gün işe git, saatlerce bilgisayar karşısında mesai harca, çok para kazan, kazandığından daha da çoğunu harca. İşte böyle bir kısır döngüde geçiyor hayatımız. Ayda bir gelen bunalımlar, ne yaparsak yapalım kabullenemediğimiz gidişat ve ertelene ertelene unutulmaya yüz tutmuş hayaller getirdi bizi bu noktaya. Herkes gitmek, yeni yerler görmek, başka kültürler tanımak ister. Sorun şu ki; sadece istemek yetmiyor. Kurulu düzeni bozmak, bilinmez bir eşiğe adım atmak, plansız programsız takılmak sanırım bu kararı vermeye engel oluyor. Gitmek istemeyene bahane bol; dünyayı gezmeye para mı yeter, ama işim, ama ailem, ama sevgilim, ama, ama, ama… Biz dur demedikçe, borçlar, sorumluluklar, tüketim alışkanlıkları, bahaneler, envai çeşit mesele büyür de büyür. Dönünce ne yapacaksınız diyor insanlar, buradayken ne yapıyoruz? Para diyor bazıları, para amaç değil bir araç. Kazanmak içinse tek gereken, her ne yapıyorsak şuan hayatta kalmak için, ona devam etmek. İnsana yol gösterecek, ilham verip, gaza getirecek o kadar çok örnek var ki. Oku, araştır bulduklarına şaşarsın. Kurtul eşyalarından, fazlalıklarından sade leş! Bitmeyen kredi borçlarıyla, sonu gelmez faturalarla değil, doğayla baş etmeyi dene. Al çadırını sırtına, dağlara tırman, yollarda yürü, rüzgarı tanı, güneşte yan. Tek derdin bir sonraki rotanı çizmek, gittiğin şehirlerde ayak basmadık bir yer bırakmamak olsun.
BUNU YAZDIKTAN SONRA İKİNCİ EL EŞYALARINI FERİKÖY’DE SATMIŞLAR
ULAŞIM, YEMEK VE KONAKLAMAYI NASIL YAPIYORLAR?
Ulaşım, konaklama ve yemek sorunsallarını şu şekilde çözeceğiz, öncelikle her yer Türkiye değil, okudukça buranın ne kadar pahalı olduğu hususunda ortak bir noktaya vardık sayıyorum. Bütçemize göre hostellerde kalacağız bazı bazı. airbnb.com , hostelword.com , hostelbookers.com , hostels.com , gomio.com sitelerinden yardım alacağız. Bunlar dışında sosyalleşmek, gittiğimiz ülkelerin yerlisi insanlardan bilgi almak için couchsurfing.com , helpx.net ve workaway.info sitelerini kullanacağız. Couchsurfing, dünyanın birçok şehrinden insanın birbirine evini açtığı, kimi zaman ev sahibi, kimi zaman misafir olduğu ve tamamen ücretsiz olan bir uygulama. Helpx ise yapacağınız iş, yardım karşılığında size kalacak yer ve yemek verilen bir başka sosyalleşme uygulamasıdır.
Arjantin’le başlamışlar yolculuğa sonrasında diğer şehirleri ve ülkeleri de gezmişler. Geçtiğimiz günlerde Fethiye’ye gelmişler. Burayı ikinci yuvaları olarak görüyorlar. Birinci yuvaları her yer olmalı.
Yolculuğa çıkmadan önce yapmayın etmeyin diyen çok olmuş ama yolculuktan çok memnunlar.
Mümkün oldukça gezmeye ve keşfetmeye devam edecekler gibi görünüyor.
“Vergisini ödediğimiz bir arabamız ve evimiz yok. Hikayelerimiz, sonu ve başı belli olmayan günlerimiz ve unutulmaz anlarımız var… Gökyüzü, denizler, okyanuslar bizim. Biz yapabildiysek, herkes yapabilir.” diye bizlere umut vermeyi de ihmal etmemişler.
Bu yolculuk hikayesini takip etmek için: kesfimekan.com
Kendilerine iyi gezmeler diliyoruz 🙂