Bir varoluş trajedisi olan Oblomovluk, bilinçli bir tembellik/atalet halidir. Bir uyuşukluk değil, aksine fazla uyanıklık, her şeyin farkında olma, bir adım ötesini görme halidir. Ancak tüm bu farkındalık dolayısıyla sonunu gördüğü yolda ilerlemek istememenin getirdiği bir tükenmişlik ve kendini gerçekleştirememedir. Sosyal yaşamdan kopuş, topluma uyum sağlayamama, bilinçli bir vazgeçiştir. Ölüme eş bir uyuşukluk hali; bir başka deyişle yaşarken ölmektir.
– Oblomovlar dünyada olup biten her şeye karşı ilgisizdirler tam bir atalet miskinlik hareketsizlik içindedirler.
– Duyumsuzluklarının nedeni kısmen nesnel konumlarından kısmen de ahlaki gelişimlerinden kaynaklanır.
– Oblomovlar bir şey yapmaya alışmamışlardır dolayısıyla neyi yapıp neyi yapmayacaklarını tam olarak belirleyemezler bu nedenle de bir şeyi ciddi bir biçimde var kuvvetiyle istemezler.
– İstekleri hep biçimseldir ve istek olarak kalır; Şöyle güzel bir şey olsa da ne güzel olurdu der ama o şey nasıl öyle olur bilmezler.
– Hayal kurmayı çok severler ve hayallerinin gerçekle yüz yüze gelmesinden de ölesiye korkarlar.
– Bütün Oblomovlar başkalarının aklını kendilerine mal etme konusunda üstlerine yoktur hemen hemen hepsi kendilerini aşağılamaktan hoşlanırlar ama bunu karşısındaki kişiden övgüler almak için yaparlar.
– Bütün bu insanlarda ortak olan bir başka özellikte şu onlar için her şeyin yüzeysel ve dışsal olmasıdır kişiliklerinin derinliklerinde kök salmış hiçbir şey yoktur.
– Yaptıkları hiçbir şey içlerinden gelerek değildir.Ne yapıyorlarsa dışsal zorunlulukların dayatmasıyla olur.
Örnek verelim, diyelim ki bir memura sen işe gidip gelmeyeceksin ama maaşını alacak ve de terfi etmeye devam edeceksin dense hemen büyük bir sevinçle işlerini bırakacaktır. Eğer bu kişi profesörse ders vermeyi öğrenci ise öğrenmeyi yazarsa yazmamayı bırakacak kalemini kırıp atacaktır.
Hatta Oblomovluğun en üst mertebesinde olanlar vardır ki bunlar insanın kendi isteğiyle çalışabileceğini hem de zevkle coşkuyla çalışabileceğini anlayamama çizgisinde olanlardır.
– Oblomovlar hayatta her şeyden şikayet ederler onlardan yabancı olmayan tek şey tam bir hareketsizlik hayata karşı duyumsamazlık kayıtsızlık miskinliktir.
– Onlara şunu sorun;pekala siz toplumsal hayatta şunları şunları beğenmiyormusunuz bunları böyle olmaması için ne yapmalı? Emin olun karşılık vermeyeceklerdir. Çünkü yapılması gerektiğini dair en küçük bir fikirleri bile yoktur.
Bu kez siz onlara ne yapılması gerektiğini dair çok basit bir yol gösterin, yanıtları hazırdır; iyi ama böyle birden bire olur mu ?
Bu böyle gelmiş böyle gider, yok kardeşim bu toplumda hiçbir şey düzelmez diyeceklerdir. Kesinlikle bu cevabı vereceklerdir. Çünkü Oblomovların verecekleri başka yanıtları yoktur.
-Tekrar sorun; Sizce ne yapmalı? Siz ne yapmak istiyorsunuz? Bu sorunuza “Ne mi yapacağız elbette kaderimize boyun eğeceğiz. Başka ne yapabiliriz ki… Evet çok haklısın bende çok iyi biliyorum ama sende kabul edersin ki vs vs..”
Onlardan hiç bir şey beklemeyin Oblomovluğun silinmez izleri vardır hepsinin üstünde….
Ivan Goncharov
Elif Şahin Hamidi