KADIN
Otuz Yaşın Kadınlar İçin Önemli Bir Eşik Olduğunu Vurgulayan Durumlar
Hayat, çoğu zaman sessiz sedasız akar. Gündelik koşuşturmalar, işe gidip gelmeler, arkadaşlarla edilen kahkahalar, sevgililer, ayrılıklar, umutlar ve hayal kırıklıkları… Derken bir gün doğum gününe sadece bir hafta kalmışken aynaya bakarsın ve “Gerçekten 30 oluyor muyum?” diye sorarsın.
Otuz yaş öyle ilginç bir eştir ki, kimileri için yepyeni bir başlangıç, kimileri içinse kapanan bir kapının yankısıdır. Gençliğin coşkulu “yirmiler” devri geride kalmış, toplumun senden daha “oturaklı” olmanı beklediği, aynı zamanda kendi içsel sorgulamalarının da hızlandığı bir döneme adım atmışsındır. İşte tam da bu yüzden, kadınlar için otuz yaş, sadece bir sayı değil; derin, anlamlı ve çoğu zaman gözleri nemlendiren bir eşiktir.
Bu yazıda otuz yaşın kadınlar için neden bu kadar önemli olduğunu gösteren durumları dostane, ama biraz da iç burkan bir tonda ele alacağız.
1. Gençlikten Kadınlığa: “Abla” Denilmeye Başlanan O An
Bir gün markette alışveriş yaparken arkanızdan gelen 15 yaşındaki çocuk “Abla geçebilir miyim?” der ve siz olduğunuz yerde kalakalırsınız. O an, iç sesiniz “Abla mı?!” diye çığlık atsa da, yüzünüzden tebessümü eksik etmezsiniz. Bu ufak kelime değişimi, aslında dış dünyada artık genç kız değil, “oturmuş bir kadın” olarak algılandığınızın habercisidir.
Ve evet, bazen bu “abla” kelimesi, o yaşadığınız hafif sarsıntının başlangıcı olabilir.
2. Tüm Arkadaşlar Evlenmiş Gibi Hissettiren Düğün Dönemleri
Yirmili yaşların sonlarına doğru düğün sezonları başlar. Ama otuzdan sonra bu sezonlar artık hayatın bir parçası hâline gelir. Her yaz birkaç davetiye elinizde olur. Bazen bekar, bazen sevgilinizle katıldığınız bu düğünlerde, etrafınıza bakarsınız: Eski arkadaşınız evlenmiş, lisede beraber ağladığınız kız hamile, üniversite arkadaşınız ikinci çocuğunu bekliyor…
Ve siz, elinizde kadehle dans ederken bir an durur, “Ben ne yapıyorum?” diye sorarsınız kendinize. Cevabı ise çoğu zaman geç gelir, ya da hiç gelmez.
3. Kariyerin Ortasında, Yolun Kenarında Duran O Belirsizlik
Otuz yaşına geldiğinizde, iş hayatınızda belli bir noktaya gelmiş olmanız beklenir. Ya bir şirkette yönetici olmuşsunuzdur, ya kendi işinizi kurmuşsunuzdur ya da en azından “artık bir şeyleri çözmüş” olmanız istenir sizden. Ama içten içe bilirsiniz ki, hâlâ tam olarak ne yapmak istediğinizi bilmiyorsunuzdur.
Otoyolda hızla giden arabanın içinde, bir yol ayrımına yaklaşıyormuş gibi hissedersiniz. Ama hangi yöne dönmeniz gerektiğini bilen bir tabelanız yoktur.
4. Artık Herkesin Sizden “Bir Karar Vermenizi” Beklemesi
“Evleniyor musun?”, “Çocuk düşünüyor musun?”, “Kariyer mi, aile mi?”, “Yalnız kalmak istemezsin ama…” gibi sorular bir anda çoğalmaya başlar. Etrafınızdaki insanlar, sizi anlamak yerine şekillendirmeye çalışır. Oysa siz belki de hayatınızda ilk kez gerçekten kendi kararlarınızı almaya başlamışsınızdır.
Ama ne yazık ki bu dönem, kendi kararlarınızla başkalarının beklentilerinin çatıştığı en yoğun zamanlardan biridir.
5. Ailede “Büyüdüğünüzün” İlan Edildiği Sessiz Kabul
Annenizle ilişkiniz değişir. Eskiden sizi koruyan, yönlendiren anne artık size “Bak sen bilirsin ama…” diye başlayan cümleler kurar. Babalar biraz daha duygusal, biraz daha gururlu olur. Ailenizin gözünde artık bir “kadın” olmuşsunuzdur.
Ama bu kabul, biraz da kendi çocukluğunuzun yavaş yavaş sizden ayrılıp uzaklaşması anlamına gelir.
6. Vücudunuzla Barışmaya Çalışırken Onun Değişmesi
Otuzdan sonra vücudunuz da yavaş yavaş değişmeye başlar. Eskisi gibi sabahlara kadar dans edip ertesi gün enerjik kalkamazsınız. Yediklerinizi daha çok düşünmek zorunda kalırsınız. Aynaya baktığınızda bazen “ben” dersiniz ama bazen tanıyamazsınız kendinizi.
Ve en zoru da, bedeninizi tam kabullenmeye başlamışken onun da değişmeye başlamasıdır.
7. Gerçek Dostların Kim Olduğunu Fark Etmek
Otuz yaş, çevrenizdeki insanları süzgeçten geçirdiğiniz bir yaş olur. Artık her hafta başka arkadaş grubuyla görüşmek yerine, gerçekten iyi geldiğiniz birkaç insanla vakit geçirmek istersiniz. Bazılarıyla yollarınız sessizce ayrılır, bazılarıysa daha da kıymetlenir.
Bu farkındalık güzeldir ama yalnızlık hissini de beraberinde getirir.
8. Aşkın Tanımının Değiştiği Yaş
Yirmili yaşlarda aşk, heyecan demekti. Kalbin deli gibi çarpması, mesajın okunup okunmadığını takip etmekti. Ama otuzdan sonra aşk, biraz huzur, biraz anlayış, biraz da omzuna yaslanabilmek demektir.
Ve çoğu zaman bu yeni tanımda “o kişi” hâlâ yoktur ya da çoktan kaybedilmiştir.
9. Yarım Kalan Hayallerin Göz Kırpması
Otuz yaşına geldiğinizde, yirmili yaşlarda ertelediğiniz, “nasıl olsa zaman var” dediğiniz hayaller bir bir kapınızı çalmaya başlar. Kitap yazmak, yurt dışına taşınmak, kendi işini kurmak, yeniden üniversite okumak…
Bazen bu hayaller sizi ayağa kaldırır, bazense onların hiç gerçekleşmemiş olması içinizde bir sızı bırakır.
10. Kendi Gücünüzle İlk Kez Gerçekten Tanıştığınız Yaş
Tüm bu zorluklara, sorgulamalara ve dönüşümlere rağmen otuz yaş, belki de hayatınızda ilk kez kendiniz için yaşamaya başladığınız yaştır. Artık daha az “ne derler” diye düşünür, daha çok “ne hissediyorum” diye sorarsınız.
Ve o sorunun cevabını her bulduğunuzda biraz daha güçlenirsiniz.
Sonuç: Otuz Yaş Kadınlara Çok Yakışır
Evet, otuz yaş bir eşik. Bazen zorluyor, bazen ağlatıyor, bazen güldürüyor. Ama aynı zamanda kadınların hem ruhsal hem de zihinsel olarak en çok büyüdüğü dönemlerden biri. Artık kim olduğunu daha iyi biliyor, ne istemediğini çok daha net ifade ediyorsun.
Kabul edelim ki, otuz yaş biraz yorgun, biraz buruk ama bir o kadar da güzel. Çünkü içindeki genç kızla, bugünkü güçlü kadının sarıldığı bir yaş bu.
Yani eğer otuz yaşındaysan ya da bu yaşa yaklaşıyorsan… Tebrikler. Güçlü bir kadın olmanın eşiğindesin. Ya da belki çoktan o eşiği geçtin. Ne olursa olsun, bu yaş sana çok yakışıyor.
The Geyik sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.

-
POPÜLER GEYİKLER2 hafta ago
Kanada’ya Yerleşen İzmirli’nin Günlüğü
-
MÜZİK2 hafta ago
Instagram Reels’te En Çok Kullanılan 20 Şarkı
-
DİZİ - FİLM1 hafta ago
Kardeş Payı’nı Unutulmaz Yapan 30 Replik
-
KOMİK1 hafta ago
Gerçek Hayattaki Sevişme İle Filmlerdeki Sevişme Sahneleri Arasındaki 5 Fark
-
LİSTELER1 hafta ago
Dünyanın En İlginç 9 Dili
-
HAYVANLAR1 hafta ago
Dünyanın En Güzel 10 Kuşu
-
KÜLTÜR1 hafta ago
Tartışılan Soru: Aşağıdakilerden Hangisi Meyve Değildir?
-
EDEBİYAT2 hafta ago
Küçük Prens Kitabından Derin Anlamlar Taşıyan 17 Muhteşem Alıntı
-
EDEBİYAT1 hafta ago
Bir Garip Orhan Veli’nin Hislere Ayna Olan 21 Şiiri
-
POPÜLER GEYİKLER5 gün ago
Ekşi Sözlük Yazarından Komik Bir Hikaye: Türk Kadınlarının Cinsel Fantezileri
-
KOMİK5 gün ago
Ev Adresi Yazarken Utanmanıza Sebep OIacak 13 Komik Apartman Adı
-
KOMİK2 hafta ago
Doğrusunu Unutma Garantili 12 Komik Kelime Kullanımı
-
YAŞAM1 hafta ago
Yetişkin Filmlerinde Görev Alan Emekçilerin Film Başına Kazandıkları Ortalama Ücretler
-
KÜLTÜR1 hafta ago
Dostoyevski’nin Sürgünde Tanıştığı Bir Köpekle Sevgisizlik Üzerine Yaptığı Efsane Deney
-
KÜLTÜR2 hafta ago
Başımıza Taş Yağmasına Sebep Olabilecek 5 Cinsel Gelenek
-
LİSTELER1 hafta ago
Farklı Kültürlerde Dünyanın En İlginç Alışkanlıkları
-
EDEBİYAT7 gün ago
Oğuz Atay’dan Okuyanın Yalnızlığını da Yansıtan 10 Söz
-
LİSTELER2 hafta ago
Herkesin Nefret Ettiği 15 Şey
-
DİZİ - FİLM2 hafta ago
Tutku, Aşk ve Şehvet Sevenlerin Beğeneceği 15 İzlenesi Film
-
KÜLTÜR7 gün ago
Aydın Boysan’dan Rakı Adabı ve Rakı Üzerine Söylenmiş Efsane Sözler
You must be logged in to post a comment Login