Parasızlıktan Okulu Bıraktı Ama Yılmadı, Tam 30 Yıl Sonra Doktor Oldu

Zorlu hayat koşulları ve gençlik döneminde yaşadığı bazı olumsuzluklar nedeniyle Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 3’üncü sınıfta bırakan Alat, 30 yıl sonra azmi ve çabasıyla tamamladığı eğitim serüvenini anlattı.

Alat, gençliğinde okuyamadığını belirterek “3’üncü sınıfta başarısızlıktan okulla ilişiğim kesildi. O arada babamın işlerinde çalıştım, fırıncılık yaptım. Evlendim. Ekonomik durumumuz bozuldu. Paramı kaybettim. Ta ki 2012 yılına kadar. Ondan sonra hayatım değişti.” dedi. Üniversiteyi yarım bırakan öğrenciler için 2012’de çıkan af ile üniversite hayatına dönen Alat, hastanelerin acil bölümlerinde işine yaraması ve kimlik kartı sahibi olma amacıyla fakülteye tekrar kayıt yaptırdığını söyledi. Okula kayıt olduktan 25 yıl sonra eğitim hayatına ara verdiği için tıp fakültesine birinci sınıftan başladığını aktaran Alat, “Okula kayıt yaptırdıktan sonra bir derse girdim. 46 yaşındayım o zaman. Sınıftaki arkadaşlarla o gün acayip bir elektrik tuttu. Onlar beni çok sevdi. Ben onları çok sevdim. Akabinde bir sınav oldu. O sınavdan 73 aldım. Dedim ki ‘Ben bu işi yaparım” dedi.

BİRÇOK İŞTE ÇALIŞTIM
Gençliğinde birçok işte çalıştığını söyleyen Mustafa Ercüment Alat, “Fırıncılık yaptım, ekmek mayaları sattım ama okula başladığım zaman ekonomik olarak bayağı sıkıntılıydım. İşim de bozulmuştu. Okulda okurken, 4 sene bir otobüs firmasında terminalde çalıştım. Oradaki insanlar da bana çok destek oldular, nöbetlerim konusunda. Pazartesi sabahı evden çıkıyordum. Akşama kadar derse giriyordum. Akşam terminale gidiyordum. Sabaha kadar terminalde duruyordum. Sabah tekrar okula gelip, derse giriyor, o gün akşam evime ancak gidebiliyordum” ifadelerini kullandı. İstek ve azim olduktan sonra herkesin istediğine ulaşacağının altını çizen Alat, “Zekanın, paranın ve hiçbir şeyin önemi yok. İnsan azmetsin. Alın terini o masanın üstüne döksün, başaramayacağı hiçbir şey yok. Benim gençlere söyleyeceğim kesinlikle pes etmesinler. Yılmasınlar, insan istedikten sonra her şeyi yapar.” dedi. Alat, hayatta her şeyin temelinin çalışmak olduğuna işaret ederek tıp fakültesine girmenin önemli olmadığını, oraya girdikten sonra çalışmanın önemli olduğunu vurguladı.

HEM BABA HEM AĞABEY
SINIF arkadaşlarından Ebrar Selenay Yücel ise Ercüment Alat’ın 6 sene boyunca kendisine ve tüm arkadaşlarına hem ağabeylik hem babalık yaptığını dile getirerek “6 senemiz dolu dolu geçti. Ercüment ağabey gerçekten çalışkan bir öğrenci. Benden daha çok çalıştığına eminim. Çok çabaladı. Sınavlara girdik beraber. Her türlü fedakarlığı yaptı. Çok iyi bir insan her konuda. Ona ne kadar teşekkür etsem az. Onun notlarıyla geçtim çoğu kez” şeklinde konuşurken sınıf arkadaşı Dr. Rıdvan Oğuz Kara ise “Ercüment ağabey, bizim her zaman ağabeyimiz oldu. Tıp uzun bir okul. Çoğu insan annesinden, babasından çok Ercüment ağabeyi gördü. Çoğu zaman bizim için ağabey ve babaydı. Bize hayat tecrübelerini aktardı. Onu tanımak bizim için büyük mutluluk” dedi.