‘Penguen gidince Uykusuz kalır mı sandınız?’

Penguen dergi yetkililerinden kapatılma kararıyla ilgili resmi açıklama geldi:

“Derdimiz özetle şu: Artık dergi okumuyoruz, dergi okuma alışkanlığını kaybettik. Mesele sadece mizah dergileri de değil. Bütün dünyada basın hızla küçülüyor. Önce internet, ardından akıllı telefonlar hayatımıza girince dergi, gazete okuma alışkanlığı yavaş yavaş azaldı. Bunun üstüne bir de kendileri bir şey üretmeden karikatürlerimizi izinsiz yayımlayan, bizim işlerimizin üzerinden reklam geliri toplamaya çalışan siteleri, sosyal medya hesaplarını da ekleyin. Aman yanlış anlaşılmasın, bu yüzden okurlarımıza sitem içinde değiliz. Nerede olursa olsun karikatür okumak isteyen okurlarımızı anlıyoruz, kendi sayfalarında karikatürlerimizi arkadaşlarıyla paylaşan okurumuzun heyecanı da hoşumuza gidiyor. Ama durum bu, keşke dergi Facebook’taki like’larla çıkabilseydi. Şu yaşadığımız zorluklar da yeni değil, aslında yıllar önce zorlanmaya başladık. Özveriyle ancak buraya kadar gelebildik”

Uykusuz adlı derginin çizer ve yazarlarından Ersin Karabulut’un konuya yorumu ise şöyle;
“Normalde ben bu tür konuların dillendirilmesini pek doğru bulmazdım. Yıllardır zor durumdayız yani biz ama ucu ucuna idare ediyorduk. Şimdi hepten zorlaştı. Sanmayın penguen gider de uykusuz kalır. Gırgır’ı zaten (bence bahaneyle) kapattılar. Hortlak’a da maalesef devam edemedik kapattık” dedi.

Dergi almak bir zevk meselesidir. Bir dünya görüşü meselesidir çoğu zaman. Hayatımızda, özellikle bizim gibi kafası karışık ülkelerde, korumamız gereken şeyler var. Eğer çok geç olamadan korumamız gerektiğini anlamaz ve varlığını sürdürmesine katkı sağlamazsak, bu şeyler “yhaaa inanmıyorum yaaaa, güzel olan herşey neden tek tek gidiyo yhaaa” şeklinde bi tvite dönüşür, size iki ritivit getirdikten sonra da uzayda sonsuzluğa karışır.

Şunu da söylemek isterim, suçlanacak kimse yok burada. Bunlar toplumsal durumların neticesi. Sadece internet vesaire değil yani. Hem belki bir gün birileri çok inanılmaz dergiler yapar, çok satılır ve onun gibi bi sürü dergiler çıkar. Keşke olsa. Bunu içtenlikle yürekten istiyorum. Sadece şu an elimizde hala bazı küçük güzel şeyler var. Mizah dergileri de onlardan biri. Bizim çok eski bir geleneğimiz. En beğenmediğinize bile imkan bulduğunuz ölçüde destek olun ki, daha iyi olma şansını yakalasınlar. Başka türlü yaşayamazlar ve ölürken bizden de parçalar götürürler.

Yine de instagramdaki milyon takipçili karikatür sayfalarının adminine “paylaşım için teşekkürler :)” , “emeğe saygı” filan yazmakta son derece serbestsiniz tabii, ama orada emek harcayan kişinin, derginin içeriğinin fotoğrafını çekip hesabına yükleyen kişi değil de, espriyi bulmak için dirsek çürüten, oturup çizen, çinileyen, renklendiren, balonlarını yazan, matbaada makineleri yağlayan, dergi balyalarını taşıyan insanlar olduğunu da hatırlamanızı isterim.

Ben şimdi Selami’yi beş tane penguen alması için bayiye yolluyorum. Hayatımda bu kadar büyük yeri olan bir şey için asla yeterli olmasa da, yapabileceğim bu. Siz de bi tane alırsanız, belki büyük bi katkıda bulunmuş olursunuz. Olmadı Türk mizahına ismini gururla yazmış bir derginin son sayılarına sahip olmak da güzel şey bence.”