Çayı Kim Buldu? Türkiye’ye Kim Getirdi? Edebiyatını Kim Yaptı?

Çay’ı demlemeyi kimin bulduğunu hiç merak ettiniz mi? Günün her saati bardaklarımıza konuk olan çay üzerine bir incelemeye çıktık. Bakın neler bulduk:

empereur-shen-nong-2 çay

İÖ 26.yüzyılda Çin’de çay yaprakları tedavi için çiğnendiği biliniyor. Hikaye bu ya, Çin’de İÖ 2737 yılında İmparator Sheng Nung , bahçesinde ateşin önünde diz çökmüş su ısıtırken hava rüzgarlanır. Başının üstündeki ağaçtan birkaç yaprak savrulur ve kaynayan suya düşer. Sudan çıkan esrarengiz kokuyu alan imparator , efsanevi tadla ilk buluşmayı gerçekleştirir. Tiryakisi olur.

Lu-Yu çay tarihi

-Çayın insan hayatının daha da vazgeçilmez bir parçası olması , öldükten sonra çay azizi olacağını uman Tang hanedanı dönemi (İS 8.yüzyıl) şairi Lu-Yu ‘nun , çaya felsefe katmasıyla olmuştur.Çay konusunda ilk kitabın yazarı olan bu güzel insan bu işe öyle bir gönül vermiştir ki öldükten sonra müritleri onun ‘Chazu’ olarak adlandırılan çay azizi mertebesine yükseldiğine inanmışlardır.

healthy-and-pure-Menghai-Classic-Old-Cooked çay

Çay, 6. Yüzyıla kadar Çin’de yaprakların preslenmesiyle oluşan tabletlerin çiğnenmesi yoluyla tüketilmiştir. 6. Yüzyıldan , 10. Yüzyıla kadar bu tabletler suda demlenerek çay yapılmıştır. 10. Yüzyıldan başlayarak çay toz haline getirilmiş ve bir çanağın içinde sıcak suda bambu kamışıyla köpürünceye kadar çırpılarak hazırlanmış. Bugün içtiğimiz biçimde çayın demlenerek içilmesi Ming Hanedanı zamanında yaygınlaşmış ve bir bardak çayın , ruhun aynası olabileceği gibi felsefi inceliğe kavuşmuştur.

bodhidharma1-çay

Hinduizm ve Budizm’de çay kutsal bir bitkidir. Yalnızca Budizm’in Zen kolu , çayın kutsallığını reddeder. Zen inanışına göre evren büyük bir boşluktur ve içinde kutsal bir şey yoktur. Bu nedenle her canlı elinden geldiğince uyanık olmak ve akıllı hareket etmek zorundadır.Evrende uykuya yer yoktur. Zen okullarının kurucusu olan Bodhi Dharma Kanton’un sürekli uyanık olmak için göz kapaklarını kesip attığı efsanesi dillerde dolaşagelmiştir.Bu efsaneye göre yere düşen bu iki göz kapağının kirpiklerinden çay bitkisi ortaya çıkmıştır.

zihni-derin-kimdir

Yıllardır rüzgarın esintisiyle süregelen bu vazgeçilmez tat ülkemize Zihni Derin önderliğinde çay tarımının başlamasına ve yayılmasına kavuşmuştur.

Çay İçmeyen Adama Neden Güvenilmez?

Çay üç özelliğinden dolayı kutsal bir sıvıdır.
Birincisi; sınıfsız bir içecektir, ayakkabı boyacıları ile ceo’ların ortak içeceğidir. Sınıfsal kaynaşma sağlar. Her statüden insanın tükettiği bir sıvı olup, içecekte eşitlenmenin sembolüdür aynı zamanda. İkinci olarak zamansızdır; sabah kahvaltısında, öğlen yemeği sonrasında, akşam üzeri, yatmadan önce yani günün her saati içilebilen tek içecektir. Üçüncüsü; Muhabbetin demini aldırır. Çay olmadan yapılan sohbetlerin hiçbir tadının olmadığı malumunuzdur.

Çay; yoksulların, şairlerin ve yalnızların resmi içeceğidir. Ona öyle alelade bir içecek muamelesi yapamayız. Ona sıradan bir içecek gibi davranamayız. Yok ben çay sevmem, çayla aram iyi değildir gibi hezeyanlar delikanlı bireylere yakışmaz. Çay içmeyen adamı anlamak zordur. Eğer bir rahatsızlığı yoksa, ki çay sıhhat verir. O kişinin niye çay sevmediği bizim için ciddi bir sorun olarak masada duracak ve dostluğumuzu sorgulatacaktır. Zamansız-mekansız-sınıfsız bir içecek olarak çaya karşı yapılan bu haksızlık ve sevgisizlik bizi yaralar. Çay içmeyen adam şüphelidir. Ona güvenemeyiz. Çünkü ince belli bardakta tüten nefis dumanıyla, karanfil kokulu sıcak ve demli bir çayı yudumlamamış insan, Anadolu’yu, bozkırları ve kırılgan yağmurlarımızı tatmamış demektir, kırkikindilerle yıkanmamış, gökyüzünü tanımamış demektir. Çay içmemenin hiçbir mantıklı izahı olamaz. Çay içmeyen adama güvenemeyiz çünkü buralardan ve bu toprakların kadim içecek kültüründen fersah fersah uzaklaşmış bir adam bizi tedirgin eder.
Çay; yoksulların, şairlerin ve yalnızların resmi içeceğidir. Ona öyle alelade bir içecek muamelesi yapamayız. Ona sıradan bir içecek gibi davranamayız.

Güven Adıgüzel