Arrival’ın Ardından: Merkezinde Dil ve İletişim Olan Kitaplar

İzlediniz mi bilmiyoruz ama Arrial oldukça etkili bir film olmuş ve dilin önemine vurgu yapmış. Sabitfikir’den Ece Karaağaç da film hakkında bilgiler paylaşmış ve filmi beğenenlere kitap önerileri yazmış:

Uzaydan gelen “davetsiz misafirlerle” iletişim kurma çabası üzerinden şekillenen hikayesiyle Arrival bu sinema sezonunun en dikkat çekici filmlerinden biriydi. Uzaylılarla fiziksel bir mücadeleden ziyade, iki farklı tür arasındaki barışçıl iletişim çabasını anlatmasıyla sıyrılıyordu Arrival benzer uzaylı istilası temalı filmlerin arasından. Ted Chiang’ın Hayatının Hikayesi adlı öyküsünden uyarlanan film bu yönüyle de edebiyat meraklısı okurların ilgisini çekmeyi başarmıştı. Bookriot da Arrival‘ın bu popülaritesine kayıtsız kalamamış ve Geliş, Elçilik Kenti ve Mülksüzler’den oluşan bir okuma listesi sunmuş takipçilerine. Hal böyle olunca dil ve iletişim konusunu işleyen diğer kitapları da düşünmeden edemedik ve merkezine dil ve iletişim konusunu alan kitaplardan ilk aklımıza gelenleri sıraladık:

1# Elçilik Kenti – China Mieville

Bilimkurgu ve fantastik edebiyat meraklısı olup da China Mieville’in adını duymayan yoktur. Hem Bookriot’un önerilerinde, hem de bu listede Elçilik Kenti’nin ilk sıralarda yer alması kimseyi şaşırtmasa gerek. Arthur C. Clarke Ödülü’nü üç kez kazanan tek yazar olma ünvanını hâlâ elinde bulunduran Mieville, Elçilik Kenti’nde insanlar ve insanlığın göçtüğü yeni gezegen Arieka’nın asıl sakinleri arasında iletişimi sağlamakla görevli birer genetik mühendislik ürünü olan Elçilerin hikayesini anlatıyor okurlarına.

2# Serçe – Mary Doria Russell

Yayınlanmasından kısa bir süre sonra James Tiptree Jr., Arthur Clarke ve John W. Campbell edebiyat ödüllerini kazanan Serçe’nin macerası uzayın derinliklerinden, Rakhat adı verilen bir gezegenden gelen bir radyo frekansıyla insanoğluna ulaşan muhteşem bir şarkıyla başlıyor. Bu olağanüstü şarkı ve iletişim kurmak için uzayın derinlerinden uzanan el karşısında kayıtsız kalamayan insanoğlunun Rakhat’a doğru yola çıkması da pek uzun sürmüyor elbette.

3# Lexicon – Max Barry

Lexicon sanılanın aksine bilim-kurgu değil, polisiye bir roman. Fakat bu hikayede katil uşak değil, bir sözcük! Evet, yüzyıllar evvel ortaya çıkmış olan ve önüne çıkanı öldürme gücüne sahip bir sözcükten bahsediyoruz. Bu sözcüğün peşinde bir örgüt ve kurguyu zenginleştirmek için sahneye çıkan iki aşık da mevcut elbette hikayede.

4# Parazit – Neal Stephenson

Neil Stephenson’ın üçüncü romanı olan Parazit de Arthur C. Clarke Ödülü sahibi romanlardan. Parazit aynı zamanda bu listedeki en ilginç baş karakterlerden birine de sahip: Hİkayenin baş karakteri bir hacker ve aynı zamanda mafyaya pizza teslimatı yapan biri. Neal Stephenson’ın Cyberpunk’ın dahi çocuğu olarak anıldığını da söylemeden geçmeyelim.

5# Kelime Avcısı – Alena Graedon

Kelime Avcısı kitabın kokusunu içine çekerek okumayı sevenler için pek de parlak bir gelecek öngörmüyor. Zira Kelime Avcısı’nın öngördüğü gelecekte kitaplar tükenmiş, kütüphaneler kapanmış, gazeteler hükümden düşmüş durumda ve tüm iletişim Mem denen gelişmiş tabletler üzerinden yürütülüyor. İnsanların konuşmak için dahi bu tabletlere ihtiyaç duyduğu, kelimelerin parayla satılır hale geldiği bir dünya burası. Üstelik dünya üzerindeki son sözlüğün editörü de birdenbire sırra kadem basıyor. Ürkütücü, değil mi?

6# Sıcak Kafa- Afşin Kum

Afşin Kum’un ilk romanı Sıcak Kafa’da sözcükler dilden dile bulaşan bir tür salgın hastalık adeta. Hikayenin baş karakteriyse zamanında bu amansız hastalık üzerine çalışmalar yürütmüş olan dilbilimci Murat Sivayuş. Afşin Kum’un bu ilk romanı için akıl-dil-medeniyet üçgeninde bir düşünce deneyi demek yanlış olmaz.

Kaynak: Ece Karaağaç / SabitFikir / Link: http://www.sabitfikir.com/dosyalar/arrivalin-ardindan-merkezinde-dil-ve-iletisim-olan-kitaplar